bunu daha önce yine yazmıştım ama tekrar paylaşmak istedim
Atatürk’ün aramızdan sonsuzluğa ayrılışının 71. yılında, onu ve bütün Türk büyüklerini bir kez daha minnetle saygıyla anıyoruz.
Trablusgarp`da ışıldamaya başlayan , Çanakkale `de ilk ışıklarını yayan, 19 mayıs sabahı Samsunda doğup, 29 ekim günü tam tepemizde bizi aydınlatan “ Güneş’in “ güçlü ışınlarıyla, Övünçle, güvenle, ulus olarak hep birlikte ileriye doğru koşarken, ufkumuz açık ,ak ve berraktı. Cennet Anadolumuz, çiçek- çiçekti. Gururla, inançla ve kararlılıkla uygarlığa doğru ilerlerken az zamanda çok büyük işler yapmanın heyecanını yaşarken
Milli Tarihimizin ”en şiddetli depremi meydana geldi!
On Kasım” depremi !
Yıl 1938, Sabah saat “dokuz’u beş geçe”
Deprem üssü,Dolmabahçe Sarayı idi.
Yıktığı,tahrip ettiği yer ”Türk Milleti’nin" yüreği ve kaderiydi.
Trablusgarb’ın, Çanakkale’nin boyun eğdiremediği o büyük asker, o dahi devlet adamı, kurduğu Cumhuriyeti Türk Milleti’ne emanet ederek, fani hayata gözlerini yummuştu
Ne acıdır ki, takdir-i İlahi’nin değişmez kararına yenilmişti!
Işıklar sönmüş,ortalık kararmış ,ay tutulmuş,yıldızlar parlamıyordu artık.Akan göz yaşlarımız tüm yurtta sel olmuştu. Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti , sanki birden yaşlanmıştı.Milletimizin her ferdinden, Tarihi sarsan ,yürekleri yakan hıçkırıklar yükseliyordu.
Tarih,destanlaşan zaferlerin eşsiz komutanına ”için-için” ağlıyordu. Tüm Dünya sarsılmıştı.
Liderler, ulusumuza taziyelerini bildiriyorlardı.
Yüce Türk Ulusu, matem içindeydi!Şiddetli sarsıntı yaratan deprem,ulusal fay zonu'nu infilak ettirmişti“Batmayan Tek Güneş “eşsiz ışınlarını durdurmuştu.
Çağın,Dünya Türklüğünün ve mazlum ulusların batmayan tek Güneşi;
Dolmabahçe Sarayından Etnoğrafya müzesine getirilen bu Güneş, On beş yıl sonra, müzeden, Ankara-Rasattepe de “Anıt Kabir “adlı yüce bir mabede nakledildi. , Ebedi istirahatgahına nakledilen eşsiz Güneş,Işınlarını artık buradan yansıtacaktır. Burası vatan kalbinin tam ortasıdır.Ulusumuzun kalbi ve nabzı burada atıyor.
Ulusumuzun başında parlayan “Güneş,”Artık,Evrenin” tek Güneşi” olarak ebediyen parlayacaktır.
Yurdumuz ,ulusumuz,bu Güneşle ısınıyor,Ve bu Güneşle ilerli hedeflere koşuyor O Güneş;Vatan ve Millet Güneşidir,Cumhuriyet Güneşidir,O ’hiç batmayacak Battığı ve batacağı dahi asla düşünülmeyecek.!
Milletimiz, yarınlara,ileri uygarlıklara,bu Güneşin ışığı ile gidecektir. Bu Güneşin ışıdığı göklerde, kara bulutlar yer alamazlar!Bu Güneş,görene Güçtür,kuvvettir,kudrettir.
Sadece düşmanları değil,cehaleti,hıyaneti,gaflet ve dalaletleri söküp atan, Entegre olmuş güçleri dize getiren,Türk varlığı ve egemenliğine göz dikenleri denizlere döken ,Gönderlerden inen Şanlı Bayrağımızı burçlara yeniden çeken,Susan ezanları,minarelerden yeniden Gökkubbeye yayan,Çanakkaleyi,geçilmez yapan,26 ve 30 Ağustos Zaferlerini,Lozan antlaşmasını altın harflerle tarihe yazan,Cephelerde, destanlar yaratan, Kahraman Mareşal Gazi MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN,Ulu Önder Yüce Atatürk’ün,batmayan” Güneşi ,”işte bu GÜNEŞTİR”
Bu Güneş; Çanakkale’nin, Anafartalar’ın Samsun’un, Amasya’nın, Erzurum’un, Sivas’ın, Ankara’nın, Afyon’un, Dumlupınar’ın, Sakarya’nın, İzmir’in , Aziz Anadolu’nun ,ve Yüce Türk ulusunun eşsiz Güneşi’dir.
Bu Güneş’te, Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak’ın,General Kazım Karabekir’in, Mustafa İsmet Paşa’nın,Okyar Paşa’nın,Orbay paşanın,Cebesoy paşanın,Özalp Paşa'ın Galip Hoca'ların,Sütçü İmam'ların,Şahin Bey'lerin,Yahya Çavuş'ların,Hasan Tahsin’lerin,Satı Kadın'ların,Şerife Bacı'ların,Nene Hatun'ların,Anatürkler’in,Aziz Şehitler'in,Kahraman Gaziler’in, Emsalsiz Kahraman Mehmetcik'lerin ve adını sayamadığım belki de hiç artık adı anılmayanların Ölümsüz,ebedi ve kutsal ışınlarını içermektedir.
Ve milleti vatanı için mücadele eden gençlerimiz sanayicimiz çiftçimiz ihtiyarımızla vatanın yılmaz bekçileri kahraman ordumuzla her geçen gün daha bi parlak ışıldamaya devam edecektir.
Hiçbir olumsuz iklim,yada iklimler , Bizi etkileyemez ve dengemizi bozamazlar Ne kara bulutlar,ne’de olumsuz iklimler,afakımızı karartamazlar Düzensiz akan dereleri,yada kirlenmiş suları, topraklarımız emer.Toprakların izale edemediğini de,Ulusumuz ,hak ettiği yere gömer!
Devirler geçecek çağlar açılıp,çağlar kapanacak.
Ama!Yüce Türk ulusu Metehanlar, Alpaslanlar, Fatihler, Yavuzlar ve Atatürkler yetiştirmeye devam edecektir.
Yüce Türk Ulusu her zerresi kanla sulanan bu kutsal toprakları son damla kanıda akana kadar koruyacak.
Yüce Türk Ulusu, “Büyük Atasını” yeni çağların zirvesinden selamlayacaktır.
Bu ulus10 Kasımları birer matem günü olmaktan ziyade seni , anlamak , kavramak, yorumlamak için birer fırsat olarak görüp seni anlamayanlara anlatma günü olarak yaşamaya devam edecektir
Ne mutlu” Atatürk Güneşiyle” aydınlanan topraklara.
Ne mutlu “Türküm “diyene!