|
| LinkBack | Seçenekler |
28-Kasım-2009, 01:46 | #1 (permalink) |
Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| Aztekler.. (DERS NOTU) Aztek İmparatorluğu'nun Tarihi 12 milyonluk bir nüfustan oluşan çok büyük ve zengin bir imparatorluk olan aztekler gelişmiş tarım yöntemlerine, kendilerine ait bir dine, takvime, alfabeye sahiplerdi. Aztekleri keşfedenler İspanyollar oldu. Hernan Cortes ve onun özel ordusu aztek başkenti olan Tenochtitlan´a giderken Popocateptel volkanik dağının yanından geçtiler ve ilk kez bir volkan görmüş oldular. Adamları ve Cortes başkente ulaştıklarında Aztek imparatoru Montezuma onları karşılamak için bekliyordu. Aztek imparatoru göz kamaştırıcı elbiseler giymişti. O, Cortes ve adamlarının başkente girmesine izin verdi. Cortes´in sadece 600 askeri vardı ve Aztek imparatoru onları kolayca yok ettirebilirdi. Ancak Aztek takvimine göre bu yıl çok özel bir yıldı.İnançlarına göre bu yılda Quetzalcoatl adlı bir tanrı Aztekleri yok edecekti. Bu tanrının efsanedeki tarifleri Cortes´e çok benziyordu. Bu yüzden Aztek imparatoru, Cortes'in tanrı olduğuna karar verdi. Cortes başkentte bir kaç gün geçirdikten sonra güvende olmadığını sezdi.Hayatta kalmalarını sağlayan tek şeyin imparatorun varlığı olduğunu fark etti. Bu nedenle Aztekleri denetim altına alabilmek için imparatoru tutsak almaya karar verdiler. Cortes birkaç ay daha şehirde kaldıktan sonra ayrıldı. O gittikten sonra başka İspanyollar Aztek'e saldırdılar. Cortes yeni ordusuyla geri geldiğinde Cuitlahuac imparator olmuştu. Ancak bunu bilmeyen Cortes Aztekleri kontrol altına almak için Montezuma'yı tutsak aldı ve halkı etkilemek için onu kraliyet sarayının çatısına çıkardı. Ancak halk onlara taş atarak tepkisini gösterdi. Atılan taşlardan biri Montezuma'nın ölümüne neden oldu. 1521'de Aztekler teslim olana kadar 4 ay savaş yapıldı Tenochtitlan Şehri [değiştir]Aztek İmparatorluğu'nun başkenti olan şehir 1300 yıllarında Texcoco Gölü'nün üzerindeki bir dizi adaya Aztek tanrılarından biri olan Huitzilopochtli'nin tapınağı etrafına kuruldu. Şehirde binalar Coatepantli adında 2,5-3 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevriliydi. Binalara girişi sağlayan 4 kapı bulunuyordu.Şehrin ortasında Büyük Tapınak vardı. Bu tapınak içinde iki tane tapınak bulunduruyordu. Bunlardan biri savaş tanrısı Huitzilopochtli'ye diğeri de yağmur tanrısı Tlaloc'a aitti. Başkent 1500'lere gelindiğinde 300.000 kişilik nüfusa sahip oldu. Aztek Dini Aztekler çok tanrılı bir dine inanıyorlardı. Her tanrının farklı görevleri vardı. Aztek dininin inançlarına göre yapılması gereken birçok ayin ve tören vardı. Azteklerden kalan bazı inançlar günümüzde hala kullanılmaktadır. Aztekler tanrılarını memnun etmek için kurban keserlerdi. Kurban olacak kişileri rahipler taşırdı. Kurbanın göğsü bir bıçakla yarılır, atmaya devam eden kalp bir kaba yerleştirilirdi. Kurbanın kolları ve bacakları yenirdi. Aztek Takvimi Bu resim küçültülmüştür. Orijinal boyutlarda (632x492) görüntülemek için buraya tıklayın. Aztek Dili (Nahuatl) Tenochtitlan'ın Krokisi (Aztek Başkenti) Bu resim küçültülmüştür. Orijinal boyutlarda (672x672) görüntülemek için buraya tıklayın. |
zumrut_ kullanıcısına teşekkür eden 6 üye: | bahriaskin (28-Kasım-2009), cpl (27-Mart-2011), GUNBAN (29-Kasım-2009), hasanoğlan (06-Mart-2012), SaBaH GüNeŞi (28-Kasım-2009), Tugay NAYKI (30-Kasım-2009) |
28-Kasım-2009, 01:52 | #2 (permalink) |
Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| Zaman: İÖ 13-15. yüzyıllarZaman: Zaman: İÖ 13-15. yüzyıllar Mekân: Meksika Vadisi Zaman: İÖ 13-15. yüzyıllar Mekân: Meksika Vadisi Ülkenin sakinleri olan diğerleri gibi bu insanlar da, Aztlân adlı ve yaşadıkları yerdeki Yedi Mağaralar'dan ayrıldılar. Aztlân, "Beyazlık" ya da "Balıkçılların Ülkesi" demektir. FRAY DIEGO DURAN, 16. YÜZYIL. Aztekler ve müttefikleri 15. yüzyılda ve 16. yüzyıl başlarında orta ve güney Meksika'da bir imparatorluk kurdular, imparatorluk, Hernân Cortes'in İspanyol Seferi sonunda, ancak yüz yıl yaşadıktan sonra yıkıldı. Günümüz Meksika ulusal efsanelerinde, Aztekler, kahraman yerli geçmişi ve yabancı istilasının trajedisini temsil edecek biçimde popüler hayal gücünde idealleştirilmiştir. Aztek başkenti Tenochtitlan'ın İspanyol sömürgesi Mexico City'ye dönüştürülmesi ve çağdaş milletin başkenti olmaya devam etmesi Aztekler'i İspanyol öncesi kolektif 3000 yıllık kültürel mirasın en önemli temsilcileri olarak diğer kızılderililerin üzerine çıkarmaktadır. Codex Boturini'den bu sayfalarda, Aztekler'in bir gölün ortasında bir ada olan Aztlân'dan göçmeleri resmedilmiştir. EFSANENİN KÖKENİ Aztekler nereden gelmişlerdir? Aztek kaynaklarına dayanılarak hazırlanan ilk sömürge tarihçeleri, resimli belgeler ve arkeolojik kazılar Aztekler'i tarihsel bir kesinlikle ancak 13. yüzyılda Meksika Vadisi'ne kadar izleyebilmiştir. Kökenlerinin coğrafi bölgesi hâlâ çözümlenmemiş bir muammadır. Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 1740x1242 ve 283KB ) Buraya Tıklayın Aztekler'in, 13. yüzyılda kuzey çöllerinden Meksika Merkez Yaylaları'na göçen göçebe avcı ve kısmen çiftçi kabilelerden biri oldukları anlaşılmaktadır. Efsanelerde çıkış yerleri olarak kuzeyde Aztlân'dan, "Balıkçıl kuşlarının yeri"nden söz edilmektedir. Aztlân bir göldeki bir ada tepe olarak tanımlanmaktadır. Aztekler yaratılış zamanında orada topraktan ve mağaralardan çıkmışlardır. Bir gün gelmiş oradan ayrılmaya karar vermişler, kanolarına binip karaya çıkmışlar ve uzun göçlerine başlamışlardır. Çok geçmeden Meksika "ay insanları" diye bir grup kendilerine katılmıştı (ondan sonra Meksika-Aztekleri adını almışlardır). Başlarında reisleri Huitzilopochtli ("Soldaki Sinekkuşu") vardı. Bu daha sonra, rahipler tarafından taşınan kutsal bir simge olarak görülmektedir. Göç devam ederken rahipler Huitzilopochtli'nin kabilenin ne yöne gideceği hakkındaki kehanetlerini sözlü olarak ifade etmekteydiler. Huitzilopochtli'nin mucizevi doğumu, göçten önce gerçekleşmişti. Efsaneye göre yaşlı rahibe Coatlicue, Coatepetl ("Yılan Dağ") tepesinde bir tapınağı süpürürken gökten bir tüy topu düşmüş ve kendisini Huitzilopochtli'ye hamile bırakmıştı. Coatlicue'nin oğulları Centzonhuitznaua ("dört yüz" yani çok) ve büyük kızı Coyolxauhqui annelerinin hamileliğini öğrenince kızmışlar ve onu öldürmeye karar vermişlerdi. Silahlı düşman dağa tırmanmaya başlamıştı. Huitzilopochtli birden yüreklere korku salan, doğaüstü güçlü bir savaşçı olarak doğmuştu. Bir "Ateş yılanı" atarak Coyolxauhqui'yi delmiş ve başını kesmiş, gövdesini dağdan aşağı atıp parçalamıştı. Sonra Centzonhuitznaua'yı kovalamış, hiç acımadan hepsini öldürmüştü. Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 701x461 ve 57KB ) Buraya Tıklayın Kabile göçe devam ederken bazı yerlerde yıllarca kaldığı oluyordu. Yine konakladıkları bir yerde muhalif bir grup kabileden koptu. Kabile, 10. yüzyıl Tolteca-Chichimecaları'nm daha önceki göç hikâyesinde de yer alan Culhuacan-Chicomoztoc Dağı'nda da durakladı. Aztekler Meksika Vadisi'ne gelince, Chapultepec pınarları yakınlarına yerleşmek istediler. Burada bir savaş daha yapıldı ve Huitzilopochtli düşman reisini öldürüp kalbini göl kıyısındaki bataklığa attırdı. Ama bataklığa atılan kalp, göçebe kabilenin daha sonra büyük piramitlerini yapıp başkentleri Tenochtitlan'ı kuracakları yere düştü. Burası efsanelerde, beyaz ardıçlarla ve söğütlerle kaplı bir alan olarak tarif edilir. Anlatılanlara göre, bir derede beyaz yılanlar, kurbağalar ve balıklar yüzüyordu. Bir başka hikâyede suları kara ve sarı renklerde olan iki dereden söz edilir. Aslında bu görüntüler Historia Tolteca-Chichimeca'da yer aldığından, daha eski kaynaklardan alınmadır. Aztekler sonunda bir kaya üzerindeki kaktüsün üstüne konmuş bir kartal gördüler. Bu, Huitzilopochtli'nin, kabilenin yerleşeceği kehanetinde bulunduğu ve uzun zamandır aradıkları noktaydı. Bu olay, Aztek takvimine göre "2 ev" yılında gerçekleşmişti ki, bu da Hıristiyan takviminde 1325'e tekabül ediyordu. GERÇEĞİ GERÇEK OLMAYANDAN AYIRMAK Bu efsanevi olaylardan ne anlam çıkarabiliriz? Aslında Aztekler'in Meksika Vadisindeki ilk yılları çok farklı bir tablo çizmektedir. Aristokrat bir hükümdar ailesi olmayan barbarlar olarak aşağılanan ve diğer eski kentli topluluklar tarafından yenilgiye uğratılan kabile, sazlıklar arasına kaçmak zorunda kalmıştı. Ancak dirençli ve girişimci insanlardı. 1428 yılı geldiğinde kentli hayat biçimini benimsemişler ve Tetzcoco ile Tlacopanlar'la ittifak kurmuşlardı. Güçler dengesini ustaca dengeleyerek yaptıkları fetihlerle Tenochtitlan'ı Meksika'nın en korkulan ve en zengin kentine dönüştürmeyi başardılar. Hükümdar Itzcoatl çok geçmeden yeni bir tarihi kimlik belirleme ihtiyacını gördü. Toplanan meclis karanlıkta kalmış geçmişlerini, varolan kabile göç hikâyelerini, katlanılan aşağılanmaları ve saygın ataların eksikliğini gözden geçirdi: Bütün bunlar yeni imparatorluk statüsü için kabul edilemez şeylerdi. Eski belgeler yakıldı. Çok tanınmış efsanevi olayları içeren yeni ve "resmi" bir tarih hazırlandı, Huitzilopochtli tanrılaştırılmış Aztek koruyuculuğuna yükseltildi. Yenilgiye uğramış Coyolxauhqui: Büyük Tenochtitlan Tapınağı'nda bulunan bir heykel. Aztekler'i Tenochtitlan başkentlerini kurmaya götüren alamet: Bir kaya üzerindeki kaktüse tünemiş bir kartal (Codex Mendoza'dan). Bu "resmi" metinleri inceleyen araştırmacılar Aztlân'daki başlangıcın Guatemala, Meksika'nın içleri kuzeybatıdaki Michoacan ve kuzeyde New Mexico'ya yayılmış göç hikayeleriyle uyumlu olduğuna dikkat etmişlerdir. Olay uzak bir ülkede ya da kuzeyde bir gölde yeni bir çağ ile başlar. İnsanlar genellikle toprağın altından ya da sudan çıkarlar. Bir anlaşmazlık ya da savaş sonunda bir Tanrı ya da Tanrıça'nın önderliğinde göçe çıkılır. Göçen gruba başkaları katılır ve doğaüstü bir lider ya da ulak göç yolunu gösterir. Böylece resmi Aztek göç hikâyesi de varolan örnekleri yansıtmaktaydı ve Aztlân da belirli bir coğrafi mekândan çok Aztekler'in yarattığı bir efsane mekânıydı. Bu neden Aztlân'ı bulma çağdaş çabalan hep başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Huitzilopochtli'nin "babasız" doğumu ve düşmanlarını öldürmesi, Aztekler'in "yasal" bir aristokrat soyun eksikliğini kapamak için konulan bir efsane olarak görülmektedir. Huitzilopochtli'nin zaferini kutlamak için Büyük Tenochtitlan Piramiti, efsanevi Coatepetl Dağı'nın simgesi olarak inşa edilmiştir. En tepede Mezoamerikan tarımsal Yağmur Tanrısı Tlaloc'un tapınağının yanında Huitzilopochtli'nin tapınağı vardı, aşağıda da Coyolxauhqui'nin parçalanmış cesedinin heykeli duruyordu. Aztekler böylece cesaret, gurur ve yıkıma odaklanan savaşçı kültürleri için bir esin kaynağı yaratmışlardı. Ancak eski Meksika'da en azından İÖ l. binyılda orta yayla havzalarının kentli insanlarıyla kuzeyin kurak bölgelerinin kavimleri arasında ilişkiler olduğu gerçeği vardır. Aztekler'in bu geniş bölgeden oldukları düşünülebilir ve Aztekler kent hayat biçimine ne kadar alışmış olsalar da, geçmişlerini tümüyle unutacak insanlar değillerdi. Bu nedenle Aztlân'ın araştırılması, bir zamanlar Birleşik Devletler'in güneybatı çölleri ile Meksika yaylaları arasında yaşayan pek çok toplum arasındaki kültür tipinin araştırması ve bu insanların eski ve çağdaş Meksika tarihine nasıl biçim verdikleri sorununun araştırılması olarak görülebilir. Ülkenin sakinleri olan diğerleri gibi bu insanlar da, Aztlân adlı ve yaşadıkları yerdeki Yedi Mağaralar'dan ayrıldılar. Aztlân, "Beyazlık" ya da "Balıkçılların Ülkesi" demektir. Konu Cahit ERAYDIN tarafından (30-Kasım-2009 Saat 15:17 ) değiştirilmiştir. |
zumrut_ kullanıcısına teşekkür eden 3 üye: |
30-Kasım-2009, 15:19 | #3 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: BURDUR Yaş: 66
Mesajlar: 2.075
Teşekkürleri: 565
836 mesajına 4.324 kere teşekkür edildi.
| Konu iki defa arka arkaya kopyalandığı için düzeltme yaptım Zümrüt hanım. Paylaşım için teşekkürler...
__________________ Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler !!! KEMAL ATATÜRK Öğretmenler ; Cumhuriyet sizden fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister KEMAL ATATÜRK |
30-Kasım-2009, 20:42 | #4 (permalink) |
Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| |
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler: | Tugay NAYKI (30-Kasım-2009) |
30-Kasım-2009, 22:05 | #5 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Mustafa Yıldız
Mesajlar: 4.878
Teşekkürleri: 2.435
1.608 mesajına 9.665 kere teşekkür edildi.
| Zümrüt hanım çok faydalı bilgiler, 12.sınıf coğrafya derslerinde çok işe yarayacak açıklayıcı bilgiler içeriyor.. Teşekkürler..
__________________ ''Bu topraklar bomboş arsalar değildir, adı Vatandır. Vatan; Dünyada, parası, fiyatı, karşılığı, borsası, piyasası olmayan tek şeyin adıdır.'' Nihat GENÇ Cumhuriyet onurla yaşar! Cumhuriyet bağımsızlıktır, onurumuzdur, dirliğimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dır, Yunus Emre'dir, bütün bu değerleri çocuklarımıza anlatmaktır. Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasın, yıkılır bir tanesi daha yapılır. Nihat GENÇ[/SIZE] |
Etiketler |
aztek, aztekler, ders, irkı, notu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |