Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-Aralık-2009, 18:21   #1 (permalink)
Serenay
Üye
 
Serenay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 11-Ekim-2009
Mesajlar: 63
Teşekkürleri: 131
34 mesajına 116 kere teşekkür edildi.
Post




İnsanların parasını, malını eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve kullanmasına tutumlu olmak denir. Tutumluluk hiçbir zaman cimrilik demek değildir.
Tutumlu insan eşyasını, malını düzenli ve temiz kullanır. Zamanını boşuna harcamaz. Kendisine ve çevresine yararlı işlerle geçirir gününü. Böylece kötü alışkanlıklardan da kurtulur. Mutlu ve güvenli olur.
Yalnızca kendimize ait olanı değil, elektriği, suyu, yiyecekleri, okulda kullanılan eşyaları, bize ait olmayan eşyaları kendimizinmiş gibi özenle korumalıyız. Topluma ve arkadaşlarımıza ait olan eşyalara zarar vermemeliyiz.
Tutum ve yatırım, ülkeler için de önemli bir konudur. Çünkü devletler de gelirleriyle giderlerini dengelemek zorundadır. Bir devlet eğer gelir ve giderlerini iyi ayarlarsa; gelir kaynaklarını iyi yatırımlarda kullanırsa kalkınır, zenginleşir ve hiçbir devlete bağımlı kalmaz.
Yurdumuz cumhuriyet döneminde yeni savaştan çıkmış bir ülke idi. Yurdumuzun her köşesi çok büyük zararlar görmüştü. Ellerinde bir şeyleri kalmayan halk yoksulluk içerisinde kıvranıyordu. Atatürk bu duruma çok üzülüyor ve bu durumdaki halka bir şeyler vermek istiyordu.
Atatürk 1923 yılında İzmir İktisat Kongresini topladı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde T.B.M.M.’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı.
12 Aralığı kapsayan hafta “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyet döneminde temelleri atılan kendi kendine yeter bir toplum olmadaki ilk adım bugün de devam etmektedir.
Tutum ve yatırım alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır. Ders araçlarını, giysilerini, harçlığını tutumlu kullanan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Küçükken boşa akan su musluğu, gereksiz yanan lambayı kapatan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Okul çağlarında zamanı iyi değerlendirme alışkanlığı kazanan insan bu huyundan vazgeçmez. O nedenle çocukları küçük yaşlarda tutumlu olmaya özendirmeliyiz.
Tasarruf yapmak, milli kaynakların işletilmesi, yerli fabrikalar kurulması, paranın dış ülkelere gitmesini önlemek, temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılamak, ekonomimizi geliştirmek bu haftanın belli başlı amaçları içindedir.
Okullarımızda 12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilir. Şiirler okunur, konuşmalar yapılır, skeçler ve oyunlar oynanır. Yerli mallarımız tanıtılmaya çalışılır.


MEYVELERİMİZ-YEMİŞLERİMİZ

Bütün meyveler

Bu güzelim meyveler,
Bu güzelim yemişler,
Yurdumuzun malıdır,
Her yiyen kuvvet alır.

Portakal

Portakal tatlı serin
Başıdır yemişlerin.
Onda güneşin rengi,
Parlar gibidir sanki.

Elma

Elmayı bilmeyen kim?
Odur, en çok sevdiğim.
Rengi alev kırmızı,
Açar iştahımızı.

Armut

Armudu unutmayın,
Onu da baştan sayın.
Ne güzeldir kokusu,
İçi dolu ballı su.

Üzüm-İncir

Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş.

Fındık-Badem-Ceviz

Fındıkla badem, ceviz,
Severek yediğimiz.
Üç arkadaş yemiştir,
Her tadan özlemiştir.

Kestane

Hoş değil mi kestane?
Alırsın tane tane.
Sırtlarını çizersin,
Kızgın küle dizesin.
Pişsin tatlı tatlı ye,
En güzel besin diye.


Elma

Amasya elmasıyım,
Meyvelerin başıyım.
Al sarı yanağım var,
Beni yersen kan yapar.

Armut

Ankara memleketim,
Koyu sarıdır rengim,
Isırınca pek yarar,
Yiyenlere can katar.

Üzüm

İzmir’in üzümleri,
Sevilmez mi arkadaş?
İnsanlara pek yarar,
Kurusu var yaşı var.

İncir

Tatlı Aydın inciri,
Pek güzel iri iri.
Hurma alma, incir al,
Ağzına aksın bal.

Fındık

Giresun zengin olsun,
Cebiniz fındık dolsun.
Kırılır çıtır çıtır,
Hem besler, hem ısıtır.

Ceviz

Cevizi de unutma,
Beslenmek zorundasın.
Pestiline sar da ye,
Kuvvet versin diyorsan.

Portakal

Portakal sulu sulu,
İçi vitamin dolu.
Adana, kozan, dörtyol,
Git ağaçtan ye bol bol.

Mandalina

Adımdır mandalina,
Sağlık veririm sana.
Pek sevimli meyveyim,
Bol bol yiyin bakalım.

Nar

Çiçek olur açılırım,
Mercan gibi saçılırım.
Hastaya nar sorulmaz,
Şurubuna doyulmaz.

Kestane

Kestaneyi istersen,
Kavurup da yersin sen,
İstersen suda haşla,
Onun tadı da başka.
Kayısı

Malatya kayısısı,
Yemişlerin nazlısı
Pestili de yapılır,
Yiyenler pek bayılır.

Şeftali

Bursa’nın şeftalisi,
Kilodur bir tanesi.
Şeftaliyi kim sevmez,
Tadına doyum olmaz.

Ayva

Sarı sarı rengim var,
Ne güzel de kokarım.
İstersen reçel yap ye,
İstersen kompostomu.



Konu Cahit ERAYDIN tarafından (14-Aralık-2009 Saat 19:50 ) değiştirilmiştir.
Serenay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Serenay kullanıcısına teşekkür eden 4 üye:
bahriaskin (15-Aralık-2009), canselcan (14-Aralık-2009), Tugay NAYKI (14-Aralık-2009), zumrut_ (29-Nisan-2010)