Nabucco
boru hattı Ankara’da 13 Temmuz 2009 Pazartesi günü hükümetler arasında imzalanan anlaşmayla başlamıştır, Türkiye'den AB ülkelerine doğal gaz taşımak amacıyla yapılması düşünülen uzun geçişli bir boru hattı taşımacılığı projesidir. Avrupa'nın en büyük doğal gaz tedarikçisi konumundaki Rusya'dan yapılan sevkiyata alternatif olması amacıyla daha çok ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. 2007 yılının ortalarında Rusya'nın, Orta Asya'daki, hattın büyük doğal gaz tedarikçileri olan ülkelerle (Kazakistan, Türkmenistan) büyük miktarlarda doğal gaz alım sözleşmeleri imzalayacağını duyurması ile büyük oranda sekteye uğradığı iddia edilmektedir. Bununla birlikte Alman RWE firmasının Şubat 2008'de
nabucco Şirketi'ne eşit ortak olmasıyla proje güç kazanmıştır. Hattın tam kapasitede karlı olabilmesi için gereken doğal gaz üretiminin halen İran'a uygulanan ambargo nedeniyle bu ülkeden de sağlanamayacak olması, hattın geleceğinde büyük soru işaretleri oluştursa da ABD hükümetinin projenin geleceğine olan iyimser bakışının devam ettiği açıklanmıştır.
Hattın Güzergahı ve Proje Özellikleri
Türkiye'den başlayacak olan 3,300 km'lik bir boru hattının inşasına 2010'da başlanacağı duyurulmuştur. Proje 2002 yılında BOTAŞ (Türkiye) tarafından başlatılmıştır. Türkiye'den çıktıktan sonra terminal ülke Avusturya'ya kadar sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'dan geçecek boru hattı ortakları eşit hisse ile BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya)'dir. 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıyacağı varsayılan hat, aynı zamanda AB'nin Trans-Avrupa Enerji Hattı'nın bir parçası olarak öngörülmekte olup fizibilite ve mühendislik çalışmaları için AB fonlarından da faydalanılmıştır. İlk hesaplara göre toplam maliyet 4.6 milyar Euro'dur.
Hat Erzurum'da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleşerek, yine yapımı düşünülen Trans-Kafkas Gaz Hattı ile bağlanacaktır. Bu özellikleriyle hat, hem Orta Asya'yı, hem de Orta Doğu'yu gaz hatları olarak bağlayacak ve batı ucunda Avusturya'nın temel doğal gaz taşıyıcısı hattı olan Baumgarten an der March Hattı ile birleşecektir.
Projenin tamamlanması için Nabucco Gas Pipeline International GmbH adlı firma 2004 yılında Viyana'da kurulmuştur. 20%'şer ortaklıkla beş firma şunlardır:
OMV (Avusturya)
MOL (Macaristan)
Transgaz (Romanya)
Bulgargaz (Bulgaristan)
BOTAŞ (Türkiye)
RWE (Almanya) 6.Ortak olarak 5 Şubat 2008 de projeye katılım anlaşmasını Viyana'da imzalayarak dahil olmuştur.
Hatta ayrıca Fransız Gaz de France, Total, ve Alman E.ON Ruhrgas, RWE firmaları da, ortak olmak istediklerini açıklamıştır. Projenin durumuna göre Rus Gazprom'un da ileride katılımının söz konusu olduğu bildirilmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yönetiminin Türkiye'ye olan tutumunu cezalandırmak amacıyla Türkiyenin Nabucco Projesinde Fransa'yı şiddetle dışlaması sonucu, Fransa, Romanya aracılığı ile dolaylı olarak projeye ucundan da olsa dahil olmuştur.
İnşaat ve Proje Planlaması
2010'da başlanması durumunda 2013 yılında tamamlanacaktır. İlk yıllarında 4.5-13 milyar arasında taşınması düşünülen doğal gazın hatta yeterli gaz sağlanması durumunda 2020 yıllarında tam kapasitesine ulaşarak 25.5-31 milyar metreküpe ulaşacağı öngörülmektedir.
İran Etkisi
Avrupa'nın ihtiyacını neredeyse tek başına karşılayan ve bu durumun daha uzun yıllar sürmesini garantiye almak isteyen Rusya, özellikle gelecekte Doğal Gaz'ın en büyük tedarikçileri olan Orta Asya ülkelerini, gazlarını sadece kendisine satmaları konusunda politik ve ekonomik hamlelerle sıkıştırmaktadır. Bazen bu ülkelerin siyasi durumlarındaki belirsizlik ABD ve Avrupa kaynaklı müdahaleleri uzun vadede etkisiz kılmakta, yatırımcı açısından özelikle yüksek maliyetli yatırım gerektiren petrol ve doğal gaz sektörlerindeki Rus bağımlılığını kırmaya yönelik çabaları baltalamaktadır.
Kendi bölgesinde transit ülke olmaktansa, gaz üretimi olmadan gaz tedarikçisi olmak isteyen Türkiye ise kültür ve dil geçmişlerinin ortak olduğu Orta Asya ülkelerinden bu yönde güçlü destek beklemektedir. Nabucco projesinin gerçekleşmesi için mutlaka güvenilir üreticilere ihtiyaç duyulmaktadır. 15 Temmuz 2007'de Türk ve İran hükümetleri nezninde, Türkiye'nin epeydir istediği ve daha çok İran Devleti'nin güvensizliğinden kaynaklanan Türk-İran Doğal Gaz İşbirliğini geciktiren süreci sona erdiren üretim anlaşması imzalanmıştır.. Anlaşma ile dünyada varlığı onaylanmış büyük doğal gaz sahalarının birisini işletecek olan Türkiye'ye üretimini başka ülkelere satış hakkı da verilmektedir. İran ise neredeyse durma noktasına gelmiş doğal gaz üretimini arttırma ve teknolojisini ambargo uygulanmadan yenileme imkânı bulmaktadır. Her iki devlet açısından büyük öneme sahip bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmanın Avrupa Birliğinin geleceğinde enerji koridorlarını çeşitlendirmesi bakımından olumlu katkısı beklenmektedir.