Türk ve ingiliz dillerinde iki nüsha olarak; Ankarada
12 temmuz 1947 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Hasan Saka-ABD Hükümeti adına Edwin C.Wilson
İlgili anlaşma 8 maddeden ibarettir.
3.maddenin (2.)bendinde;
" Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bu anlaşma için:yardım amacı,kaynağı,mahiyeti,genişli ği,miktarı ve ilerlemesi hakkında ve ABD hakkında Türkiyede tam ve devamlı (lehinde)yayın yapacaktır."
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü;
"Büyük Amerika Cumhuriyetinin;memleketimiz ve milletimiz hakkında beslemekte olduğu yakın dostluk duygularının yeni bir misalini teşkil eden bu sevinçli olayı her Türk'ün candan alkışlaması gerekir.
2.cihan savaşı sırasında ve savaşın fiilen sona ermesinden sonra,Milletimizin ispat ettiği yüksek meziyet ve ideallerinin dünya efkar-ı umumiyesi tarafından takdir edildiğini gösteren bu yardım,Türkiyeye zaruri ve normal savaş malzemesinin bir kısmını temin etmek maksadıyla savaş sonunda Türkiyenin düştüğü iktisadi güçlüklerde çok ferahlatıcı olacak ve Amerikan Hükümeti cihan barışının korunması uğruna çok büyük fedakarlık etmiştir."
Ancak 1964 yılı haziran ayında bu sefer Başbakan olan merhum İsmet İnönü'ye Kıbrıs bunalımında
ABD tarafından 12.temmuz 1947 tarihli ikili askeri anlaşmanın 2.ve 4.maddeleri gereği Türkiye nin müdahale edemeyeceği notası verildi.
ABD -Türkiye ikili askeri anlaşması imzalandığından
kısa süre sonra hemen Amerikalı Subay,astsubay ve erleri askeri üniformalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri karargah ve Birliklerine dağıldı.
Ordumuzdaki önemli direnişe rağmen Türk Hükümetleri desteklediği için ABDliler isteklerini gerçekleştirdiler.
13.şubat 1952 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti NATO ya girişi onayladı.
1947 askeri anlaşmalar gereği ABD Türkiyede hemen Askeri Üs ve Tesisler kurmaya başladı.
23.haziran 1954 tarihinde ABD ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 1947 askeri kolaylıklar anlaşması devamı olarak 100 den fazla uygulama anlaşması imzaladı.
23.Haziran 1954
"Askeri kolaylıklar anlaşması":
Diplomatların dışında kalan bütün ABD askeri personelide çok geniş imtiyazlara ve ekonomik muafiyetlere kavuşturuldu. Ayrıca Türkiye'ye giriş ve çıkış yapan ABD askeri personeli Türk Hükümeti kontrol edemiyecektir.
ABD askeri Bölük,Tabur,Filo,Alay v.b.gibi unsurlar Türkiye'ye gelişlerinde Türk Hükümetinden izin alınmayacak sadece ABD keyfiyeti önceden bildirecektir.
27.şubat 1946 tarih 4882 sayılı kanunla Türkiye'ye ABD tarafından verilen
10 milyon dolarlık kredi Merkez Bankasında ABD hesabına yatıtırılmıştı.
Daha sonra Türkiyede ki ABD askeri üs ve tesislerinde ve diğer Türk kurumlarında uzman olarak bulunan tüm ABD li personelin maaş,yolluk ve tüm ihiyacları bu krediden karşılandı.
Ancak Türkiye bir kuruşunu kullanamadığı bu kredinin ana para ve tüm faizlerini ödeme yükümlülüğünü kabul ettiği için ödemeler Türk Milletinin vergilerinden yapılmıştır.
(Ne dostluk anlaşması ama(!)
Ayrıca Türkiye'nin dört bir yanına yerleştirilen 30000 ABD askeri personelinin yurtdışından getirecekleri her türlü mal tamamen gümrük vergisinden muaf olduğu için TL olarak sattıkları mallarını dolara çevirerek yurtdışına transfer etmişlerdir.
ABD ye personel eğitim kursuna giden bir Hava Yüzbaşımızın tanık olduğu olay:
ABD den yurtdışına gönderilen tüm askeri personele komutanları tarafından şu talimat verilmekteymiş
"-Senin ev eşyanı gideceğin yere ABD Hükümeti sembolik bir ücretle ulaştırmaktadır. Amerikan Halkının refahını arttırmak için,gönderildiğin ülkede eşyalarını satarak Amerikan İşçisinin emeğini değerlendireceksin"
.......
Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 23.şubat 1945 tarihinde ABD Hükümetiyle çok geniş kapsamlı ilk ikili anlaşmayı imzalamıştır.
Aslında çok geniş kapsamlı olan bu ikili anlaşma ABD Hükümetlerine çok geniş yetkiler vermiştir.
23.şubat 1945 tarihli anlaşma ile 23 haziran 1954 tarihli anlaşma arasında geçen 9 yıl;ABD,Türkiye de kendi siyasi,ekonomik,mali ve askeri politikalarını nasıl uygulayacağını kendi uzmanlarıyla geniş ve derin araştırma ve hazırlık yapmıştır. 9 yıl boyunca ABD li uzmanlar;Türkleri,Türkiyeyi,Türk kanunlarını,var olan düzeni ve kendilerine göre etnik halk kabul ettikleri grupları,çeşitli siyasi akımları,dini inanç,mezhep,tarikat ve cemiyetleri,idare sistemini ve
Devlet mekanizmasını bütün yönleriyle en ince ayrıntılarına kadar incelediler ve raporlar hazırladılar.
9 yıl Amerikalılar bilgi toplama,örgütlenme ve yerleşmeleri içine alan çok geniş bir hazırlık dönemi geçirdiler.
Ve bu 9 yıl araştırmalarından sonra Türkiyeyle can ciğer dost oldular(!).
Bu can ciğer dostluğa karşı çıkanlar ise;en değerli müttefikler Türk-Amerikan ilişkilerini bozmak ve devlet ilişkilerine zarar vermek suçuyla derhal görevlerinden uzaklaştırıldılar.
Emekli Orgeneral R.Tulga
"Genelkurmay;bir anlaşmaya dayanmadan Sinop ve Yalova Havaalanlarını kullanan Amerikalılara çıkın diyor ancak Amerikalılar ise"Bize müsaadeyi Türk Hükümeti verdi"
karşılığını veriyor.
Genelkurmay yazılı belgeyi gösterin diyor ancak Amerikalılar "yazılı değil sözlü müsaade var"diyorlardı".
28 aralık 1965 Kıbrıs bunalımı günlerinde;Genelkurmaydan yüksek rütbeli Subayımız,Dışişleri Bakanlığımıza gidiyor.
Dışişleri Bakanı merhum
İhsan Sabri Çağlayangil,nezaketle karşılayıp oturttuğu Subaya aniden
"Paşam siz niye Amerikan Düşmanısınız?" diyor.
Paşa
"Ben,Genelkurmayı temsilen buradayım.Sorunuzu kendi adıma değil Genelkurmay adına cevaplıyorum.Biliniz ki-Genelkurmay düşman değildir ancak ABD nin Kıbrıs davranışı kesinlikle müttefiklikle bağdaşmıyor.Fakat en önemlisi ise sayın beyefendi-BİR MİLLET HERŞEYDEN ÖNCE KENDİ KENDİSİNİN DOSTU OLMALIDIR."
Amerikalılar;Türkiye de uygun gördükleri her yere üs kurdular.
İstimlak bedellerini ise Türk Hükümetleri ödedi. Amerikalılara bedelsiz tahsis edilen araziler 32 milyon metrekare idi.
Bu üs ve tesisler NATO ya değil ABD ye bağlı idi.
1963 yılı 3.Ordu Komutanı R.Tulga;Trabzondaki ABD üssüne gider.
Bu gezisini daha sonra 23.ekim1969 tarihli Devrim Dergisinde anlatır.
"ABD Trabzon Üs komutanı Albay,bizi büyük bir merasimle karşıladı.Albay;kantini,kulüp, yemekhane,mutfak tesislerini gezdirdi.Biraz ötede ise demir kafesle çevrili gerçek üsse doğru ilerledim.Amerikalı Albay yolumu kesti.
-Oraya giremezsiniz!Buraya ancak ABD uyruklu yetkili kişiler girebilir. -Ben Ordu Komutanıyım.Bulunduğumuz bölge giremiyeceğim yer olamaz.
Albay-Emir böyle.
Ben-Bu hükümranlık haklarımıza tecavüzdür.dedim.
Amerikalı Üs Komutanı Albay;Ama Hükümetlerimiz arasında ikili anlaşmalarımız var.Dedi".
Tulga Paşa bunun üzerine Amerikalıların tüm ısrarlarına rağmen Trabzon ABD üssünü terkettiğini beyan etti.
Bizler yinede geçmişte olan ve Hükümetlerce gizlenen bu ikili anlaşmaların içeriklerini askerlerimizin hatıralarından öğreniyoruz.Bu da gösteriyor ki asil TÜRK ORDUSU her türlü engellemelere rağmen yinede görevini yapmıştır.
Her türlü anlaşmalarla kısıtlanmak istenmesine karşılık yinede geliştirdiği korunma mekanizmalarıyla VATAN ı korumuştur.
Asil TÜRK ORDUSU her zaman VATAN ı koruyacaktır.Koruyor.Her türlü engellemelere rağmen de korumuştur.Çünkü Kahraman TÜRK ORDUSU,Asil TÜRK MİLLETİNİN bağrında yetişmektedir.Başbuğ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKümüzün gösterdiği yolda hepimiz yılmadan devam edeceğiz.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE