Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-Mayıs-2010, 02:07   #1 (permalink)
SİMAY
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: 03-Mayıs-2010
Yaş: 35
Mesajlar: 278
Teşekkürleri: 218
165 mesajına 474 kere teşekkür edildi.
Lightbulb 5-6 Mayıs Hıdrellez.. Unutmayın..!

Mayıs Hıdrellez.. Unutmayın..!
Bahtlarının açılması için kızlar bu geceden gül dallarına kırmızı bezler bağlayıp, gül dibine yüzükler atacak, ev araba isteyenler bahçe köşelerine taşlardan topraktan küçük örnekler yapacak, kiler kapıları, cüzdanlar açık bırakılacak ki bereket dolsun, çünkü yarın hıdrellez.
İnsanların kıştan kurutuluşlarının bir işareti ve baharı karşılama, piknik yapma, stres atma, eğlenme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen "bahar bayramı-Hıdrellez" yarın kutlanacak.

İnanışa göre Hıdrellez, Hızır ve İlyas Peygamberlerinin her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan 6 Mayıs’a rastlayan günde ölümsüzlüğe erişmiş olan iki Peygamber, İlyas ve Hızır, hıdrellez günü buluşup görüşürler. Yerleşmiş geleneğe göre Hıdrellez gününde, bu buluşmayı ve baharın gelişini kutlamak için eğlenceler düzenlenir.

Mevsimlik bayramlardan biri olan Hıdrellez, Türkiye’nin hemen her köşesinde kutlanır.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla, sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme gibi adetler de uygulanır. Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında yapılır.
Hıdrellez gecesi bereket vereceği inancıyla yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerden.

Hıdrellez

"Hıdırellez" sözü, insanlara iyilik yapmakla görevli,kutsal varlıklar olduğuna inanılan, Hızır ve İlyas adlarında iki arkadaşla ilgilidir.

Hızır-İlyas söylemi, halk arasında uzun yıllardır süren kullanımın sonucu yıpranmış ve "Hıdırellez" şeklini almıştır.

Yöresel söylentiye göre: Hızır da İlyas da insanları ve doğayı çok seven, iyilik yapmaktan paylaşmaktan ve paylaştırmaktan hoşlanan, yardımsever iki arkadaştır. İlyas'ın herşeyi merak edip sormak gibi bir alışkanlığı vardır. Hızır ne zaman birşey yapsa İlyas hemen: "Neden yaptın, niye yaptın?" türünden sorularla bunaltırmış onu. Hızır önceleri umursamamak istemişse de sonraları dayanamaz olmuş İlyas'ın bu meraklı ve sürekli sorularına. Bir gün, "Bu böyle olmayacak, ya sen bana sorular sormaktan vazgeçeceksin ya da ayrı ayrı çalışacağız" demiş Hızır. Aralarında böyle bir sorunun çıkmasına üzülen İlyas, bir daha sorularıyla onu rahatsız etmeyeceğini söyleyip özür dilemiş. Ancak, huy bu ya, bir süre sonra sözünü unutup sormuş yine "Bunu neden böyle yaptın?" diye. Hızır'ın tepkisi üzerine de yine söz vermek zorunda kalmış. Kalmış kalmasına ama birkaç gün ancak dayanabilmiş ve yine unutup sorular sormaya başlayınca ayrılmaya, yalnızca yılda bir gün, buluşmaya karar vermiş bu birbirini çok seven iki arkadaş...

İşte "Hıdırellez" adı altında, her yıl mayıs ayının altısında, yurdumuzun hemen her yöresinde, türlü etkinliklerle kutlanan günün söylentili öyküsü.

- Hıdırellez'in her yıl 5 Mayıs günü ikindiden sonra başladığına inanılır.

- 5 Mayıs günü akşamı, gül dallarına paralar asılır (eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş) ya da açık cüzdan bırakılır. Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak,varlıklı kişiler olmak düşlenir.Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır.

- Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

- Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.

- Hıdırellez günü, bazıları sabah gün doğarken kırlara, bağlara, bahçelere çıkıp buralarda Hızır'ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.

- Hıdırellez günü, doğa ve insan sevgisi çok önemlidir; çünkü Hızır ve İlyas, insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.

- Hıdırellez günü, hiçbir yeşil dalından koparılmaz.

- 6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellezin bittiğine inanılır.Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer.


BÜYÜK LAROUSSE GÖRE HIDIRELLEZ

HIDIRRELLEZ-a- (Hızır ve İlyas'ın adlarından) Folk. Hızır ve İlyas Peygamberlerin her yıl buluştuklarına, doğanın yeniden canlandığına inanılan ve halk takviminde yazın başlangıcı sayılan gün (6 Mayıs). Bu günde yapılan şenlik ve törenler.

ANSIKL. Söylentiye göre, Hızır ve ilyas Peygamberler, ölümsüzlük suyundan (Ab-ı Hayat) içmiş iki kardeş ya da dosttur. Her yılın 5 Mayıs'ını 6 Mayıs'a bağlayan gecesi buluşup doğaya can vermek üzere sözleşmişlerdir. Hızır ak sakallı kırmızı papuçludur. Üzerinde çiçeklerden yapılmış bir cüpbesi vardır. Baharın müjdecisi sayılan Hızır, bitkilere can verir, darda kalanların yardımına koşar. Ayaklarının bastığı yere baharın bereketi yerleşir.

İlyas ise uzun boylu ve nur yüzlüdür. Elinde uzun bir değnek taşır, keçi derisinden yapılmış uzun bir gömlek giyer. O da suların, bir başka inanışa göre de hayvanların koruyucusudur. Gezindiği yerlerde hayvanların bereketi artar, sayıları çoğalır.

Anadolu'nun birçok yöresinde Hıdırellez gecesi dilenen dileklerin gerçekleşeceğine, hastaların iyileşeceğine, uğursuzlukların sona ereceğine, sorunlara çözüm bulunacağına, kısmetlerin açılacağına ve bereketin artacağına ilişkin yaygınbir inanış vardır. Bu nedenle de 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kırmızı bir bez içine madeni paralar konarak gül dalına asılır. Böylece bereketinin artacağına para ertesi sabah erkenden yerinden alınıp cüzdana yerleştirilir ya da para kesesinin dibine dikilir. Ev sahibi olmak isteyenler, dört yol ağzına ya da bir gül dalının dibine, kibrit kutusu, hamur, çöp vb. şeylerle ev benzeri maketler yaparlar ve ertesi gün erkenden geri alırlar.

Evlenmek isteyen kızlar gelin maketi yapar ve gül dalına asarlarsa evlenecekleri kişiyi düşlerinde göreceklerine inanılır. Aynı amaçla tuzlu yiyecekler yiyip su içmeden yatmak gelenektendir.

Düşlerinde kendilerine altın tastan su verecek kişinin koca adayı olduğuna inanılır.

Evlenmekte gecikmiş olanlar o gece başlarının üzerinde kilit açtırırlar.

O yıl şansının açık olup olmadığını denemek için başvurulan uygulamar da vardır:

Anadolu'nun birçok yöresinde 5 Mayıs gecesi, kapının önüne süt dolu bir tas konulur, bu süt yoğurda dönüşürse evin bereketinin artacağına, evdekilerin şansının açılacağına inanılır. Yalnız, uğurun bozulmaması için kimsenin bu konuda birbirine soru sormaması gerekir.

Aynı amaçla, boyları eşit iki yeşil soğandan birine beyaz; diğerine siyah iplik bağlanır. Ertesi gün bakıldığında beyaz iplik bağlı olan daha çok büyümüşse o yılın uğurlu geçeceğine yok eğer siyah iplikli daha çok büyümüş ise yılın çileli geçeceğine inanılır.

Anadolu'nun hemen her yöresindeki yaygın bir uygulama da: 5 Mayıs akşamı su dolu bir çömlek içine genç kızların yüzük, küpe, toka vb. takılarını koyup gül dalının altına bırakmalarıdır. Ertesi gün annesinin ilki olan bir kız çocuğuna bu eşyalar tek tek aldırılır. Bu sırada maniler okunur okunan mani çömlekten takısı çıkan kızın kısmetidir.

Anadolu'nun bazı yörelerinde de Hıdırellez günü, Kasım ayından Mayıs ayına değin süren kış döneminin hesaplaşma günüdür. O gün hayvan sayımı yapılır, çobanın hesabı kesilir, yaz dönemi için yeniden anlaşmalar yapılır.

Anadolu'nun her yöresinde, Hıdırellez günü kırlara çıkıp çeşitli eğlenceler düzenlemek gelenektir.O gün kırlarda koşup oynayanların kışın güçlüklerinden kurtulacağına inanılır. Kırlardan toplanan kırk tür bitkiden kaynatılarak elde edilen suyun, tüm hastalıklara iyi geleceği inancı da yaygındır.

Osmanlılar zamanında, İstanbul'da tüm gün süren eğlencelerle kutlanan Hıdırellez, Anadolu'nun birçok yöresinde günümüzde de yaşatılır. Doğayla iç içe ve ona bağımlı olan kırsal yöre insanınca canlı bir biçimde yaşanılan bu gelenek, bir tür gündönümü şenliği niteliği taşır.

Bahar oldu aman
Al kese astım gül dalına
Adadım yarin adına
İki göz oda..

Dağ yeşil, dallar yeşil
Uyandılar bayrama
Her gönül şen
Bir benim bahtım kara..

Kokuyor buram buram
Fulyalar vakit tamam
Bir bana uğramadı
Bu bahar bayram..

Ağlama hıdrellez
Ağlama be bana
Acı ektim yerine
Aşk yeşerecek, yeşerecek
Başka bahara..

Ne yolu var ne izi
Tanıdık değil yüzü
Dilerim Allah'tan
Aşk sözün özü..

Sevdiğim yok, eşim yok
Ağardı bir gün daha
Ey benim şans yıldızım
Gülümse bana..


Hıdrellez ile ilgili halkımız arasında inanmalar da şunlardır;

- Hıdrellez, evlerde temizlik yapılarak karşılanmalıdır.
- İneklerin sütü kesilmesin diye Hıdrelleze 7 gün kaldı mı kimseye peynir ve yoğurt mayası verilmez.
- Evin bereketi gitmesin düşüncesiyle kimseye ekmek mayası verilmez.
- Hıdrellezden 1 gün önce (5 Mayıs) kırlardan 41 çeşit ot, küçük taş ve kekik otu toplanır. Bunlar su dolu bir kap içine atılır ve Hıdrellez sabahı bu suyla el, yüz yıkanır (Bunu yapmakla cildin güzelleşeceğine ve hastalıklardan arınıp, zindelik kazanılacağına inanılır).
- 5 Mayıs’ta 41 çeşit ot toplanıp eve gelince evde bulunan eski asırlar ve eski eşyalardan bir kısmının yakılmasıyla bit, pire ve günahlardan arınılacağına, yakılan bu ateşin üzerinden atlamakla da yıl içinde kazanılmış olumsuz ve kötü şeylerin yok olacağına inanılmaktadır.
- Hıdrellez gecesi (5 Mayıs’ta) evin ana giriş kapısına ağaçlardan koparılan yeşil yapraklı dal konur. Özellikle kapıya asılan söğüt dalının sağlık getireceğine inanılmaktadır.
- Hıdrellez akşamı toplanan genç kızlar bir çömleğin içine kendisine ait bir eşyayı (boncuk, yüzük) atarlar. Hıdrellez sabahı tekrar toplanan genç kızlar küçük bir çocuğun gözlerini bağlayarak çömlekten boncuk ve yüzükleri tek tek çektirirler. Bu sırada mani bilen kızlar da tek tek mani söylerler. Kimin eşyası hangi manide çömlekten çekilmiş ise o genç kız o maniyi kendine göre yorumlar.
- Hıdrellez gecesi ısırgan otu koparılıp evin önüne konur. Isırgan otu sabaha kadar yendiyse, o kişinin seneye Hıdrelleze kadar öleceğine, yenmediyse yaşayacağına inanılır.
- Hıdrellez akşamı ( 5 Mayıs) kadın ve kızlar ellerine kına yakarlar.
- Hıdrellez akşamı (5 Mayıs) bahçede kenar ve köşelere bakılır. Şayet bakılan yerlerde toprak parıldarsa orada hazine olacağına inanılır.
- Hıdrellez akşamı ( 5 Mayıs) ikindiden sonra bahçede bulunan gül ağacının altına insanlar isteklerinin resmini çizerler. Örneğin ev isteyen ev şekli, araba isteyen araba şekli, hayvan isteyen hayvan şekli, evlilik isteyen sevdiğini canlandıran bir resim çizer ve dilekte bulunurlar. Bunu yapmakla o yıl içerisinde isteklerinin gerçekleşeceğine inanırlar.
- Hıdrellez sabahı uykudan erkenden kalkılır.
- Hıdrellez sabahı anne ve babalar çocuklarını uykudan erken kaldırmak için “kalkın” demezler “uçun, uçun” derler.
- Hıdrellez sabahı insanlar uykudan yeşil dallarla uyandırılır.
- Hıdrellez sabahı erkenden kalkılıp dereden 3 kez geçilir. Çim üzerindeki çiğlere el sürülüp yüzler ıslatılır.
- Boyu çok uzun olanların başına hıdrellez sabahı çubukla vurulur (Boyun fazla uzamaması için).
- Meyve yapmayan ağaçlar Hıdrellez sabahı baltayla korkutulur (Ağaçların korkup meyve vereceğine inanılır).
- Hıdrellez sabahı hayvanlar yeşil dallarla dereye sulamaya götürülür.
- Hıdrellez günü uyku uyunmaz. Uyku uyunursa bütün yıl uyunulamayacağına ve işinin iyi gitmeyeceğine inanılır.
- Hıdrellez günü badana, temizlik yapılmaz. Kıra çalışmaya gidilmez.
- Hıdrellez günü un elenmez, çamaşır yıkanmaz.
- Hıdrellez günü dikiş dikilmez.
- Hıdrellez günü kavga edilmez. Kavga edilirse bir yıl boyunca kavgalı olacağına inanılır.
- Hıdrellez günü hamile kadınların salıncakta sallanmasına izin verilmez.
- Hıdrellez günü makas iple bağlanır, açılmaz. Makas kimseye verilmez, elle tutulmaz.
- Hayvanların sütünün çok olması için Hıdrellez günü süt pişirilmez, gece pişirilir. Sütü olmayan komşulara süt verilir, yayıkta ayran yapılıp komşulara dağıtılır.
- Hıdrellez günü ekmek yapılmaz.
- Bazı köylerde Hıdrellez sabahı silah atılır.
- Hıdrellez günü beyaz kelebek görülürse o yıl şans ve kısmetin açık olacağına inanılır.


SİMAY isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
SİMAY kullanıcısına teşekkür eden 2 üye:
bahriaskin (06-Mayıs-2010), Tugay NAYKI (06-Mayıs-2010)