Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-Mayıs-2010, 19:21   #44 (permalink)
yusufili
Süper Moderatör
 
yusufili - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 05-Haziran-2009
Ad- Soyad: YSF
Mesajlar: 637
Teşekkürleri: 470
271 mesajına 787 kere teşekkür edildi.
Standart

Arkadaşlar kimisi nükleer santrallerde kazalardan korkuyor.o zaman bir yerden bir yere giderken kullandğımız ulaşım araçlarında da kaza riski var.Kaza riski var diye bu raçlara binmeyecek miyiz?
Kimisi de fay hatlarından bahsediyor.Bu fay hatları sadece nükleer santraller için mi tehlike oluşturuyor?Diğer santraller için tehlike oluşturmuyor mu?O zaman hiç santral kurmayalım.
Bazı arkdaşlar da nükleer santralin kurulmasından çok kimin kuracağı üzerinde duruyor.O ayrı bir tartışma konusu olabilir.Anketimiz Türkiye'de nükleer santral kurulmalı mı?

Son olarak Türkiye'de Nükleer Santral kurulması karşıtı olan arkadaşların aşğıdaki açıklamalarını dikkatlice okumalarını tavsiye ediyorum.

Nükleer Enerji Çevre Dostu Bir Enerji Üretim Seçeneği midir?


Nükleer Enerji Çevre Dostu Bir Teknolojidir, Çünkü;
  1. Nükleer santralların güvenlik değerlendirmesi bağımsız lisanslama kuruluşları tarafından son derece tutucu varsayımlara göre yapılmaktadır. Ayrıca bu santrallar işletmede oldukları sürede sürekli denetim altındadır. Bu nedenle nükleer santralların çevre ve insana zarar verebilecek şekilde kaza yapma riski, günümüzde kullandığımız diğer teknolojik ürünlere göre, yok denecek kadar azdır. Bir nükleer santralın çevresinde yaşayan insanlara yüklediği yıllık doz doğal radyasyonun çok altındadır.
  2. CO2 emisyonuna neden olmaz. Dünyada kurulu bulunan nükleer santraller yılda 2300 milyon ton CO2 emisyonuna engel olmaktadır.
  3. SO2 emisyonuna neden olmaz. Dünyada kurulu bulunan nükleer santraller yılda 42 milyon ton SO2 emisyonuna engel olmaktadır.
  4. NOx emisyonuna neden olmaz. Dünyada kurulu bulunan nükleer santraller yılda 9 milyon ton NOx emisyonuna engel olmaktadır.
  5. Atık kül üretimine neden olmaz. Dünyada kurulu bulunan nükleer santraller yılda 210 milyon ton kül üretimine engel olmaktadır.
Nükleer enerji üretim zinciri, tümüyle ele alındığında sera gazı salımı konusunda en temiz seçenektir. Nükleer enerjinin iklim değişikliğine sebep olan atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunun azaltılmasında büyük rolü vardır. Günümüzde nükleer santraller, elektrik sektöründen kaynaklanan sera gazı salımında yıllık olarak yaklaşık %17 azalmaya sebep olmaktadır. Yani bu santrallerin yerine fosil yakıtlı santrallerden elektrik elde edilseydi her yıl 1.2 Milyar ton karbon atmosfere verilecekti. Nükleer enerji üretimi sürecinde ortaya çıkan atıkların ve kullanılmış yakıtların yönetimi, gelecek nesillere fazla bir yük bırakmadan insan sağlığı ve çevrenin korunmasını amaçlamaktadır. Ancak nükleer atıkların (yüksek seviyeli atıklar ve kullanılmış yakıtlar) hala nihai depolanmasının uygulanmasına geçilememesi nükleer enerji açısından dezavantaj olmaktadır. Enerji kaynaklarının gelecek nesiller için de yeterliliği, sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir konudur. Özellikle fosil kaynak rezervleri kısıtlıdır. Nükleer yakıt hammaddesi olan uranyum ve toryum rezervleri ise oldukça fazladır.
İklim Değişikliği
Atmosfere bırakılan ve dünya ikliminde önemli değişikliklere sebep olan "sera gazları (başta CO2, CH4, N2O olmak üzere, CFC, Ozon gibi gazlar)" özellikle petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yanmasıyla ortaya çıkmaktadır. Sera gazları salımlarının sabitlenmesi veya azaltılması amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS) 1992 yılında imzaya açılmıştır. Sözleşmenin amacı "atmosferdeki sera gazı birikimini, insanın iklim sistemi üzerindeki tehlikeli etkilerini önleyecek bir düzeyde durdurmak"tır.
Yeryüzünün ısınmasına sebep olan, sera gazlarının başlıcaları insan kaynaklı faaliyetlerden oluşmaktadır. CO2 emisyonunun yarısının bitki örtüsü tarafından yutulmasına karşın, CO2 seviyesi her 20 yılda %10 artış göstermektedir. Emisyon kontrol politikasının uygulanmadığı düşünüldüğünde, 370 ppm olan CO2 emisyonunun, 2100 yılında senaryolara bağlı olarak 490-1260 ppm olacağı tahmin edilmektedir. Örneğin konsantrasyonu 450 ppm de tutabilmek için gelecek birkaç on yılda emisyonun 1990 seviyesine indirilmesi gerekmektedir.
Ancak hızlı nüfus artışı ve ekonomik gelişme enerji gereksinimini arttırmaktadır. Daha az CO2 emisyonu için enerjinin verimli kullanımı ve eerji üretinm sistemlerinde teknolojik gelişmeler kaçınılmazdır. İklim modellemeleri, sera gazlarının kontrolü için gösterilen çabaların yetersizliği sonucunda global sıcaklık artışının 2100 yılında yaklaşık 1.4-5.8 olacağını tahmin etmektedir. 1000 MWe gücünde ve % 80 yük faktörüyle işletilen bir kömür santralının yerine aynı güçte bir nükleer santral kullanılırsa, kömür kalitesine ve üretim teknolojisine bağlı olarak üretimde ortaya çıkacak olan 1.3 - 2.2 Milyon ton karbon önlenmiş olacaktır. 40 yıllık ömrü boyunca bu nükleer santral 50-90 Milyon ton karbonu önlemiş olacaktır. Aynı şekilde, 1000 MWe gücündeki bir nükleer santral, doğal gaz santralının bir yılda sebep olacağı 0.6-1.0 Milyon ton karbonu önler.

Kaynak: Nükleer Enerji Çevre Dostu Bir Enerji Üretim Seçeneği midir?

Dünya Nükleer Enerjiden Vazgeçiyor mu?

Dünya geneline bakıldığında yeni kurulacak nükleer santralların sayısının çok sınırlı kaldığı doğrudur. Ancak her ülkenin enerji planları, kendisine özgü özellikler taşımaktadır. Bu bağlamda herhangi bir teknolojinin kullanım artış hızı, dünya ve bölgesel koşulların paralelinde, dönem dönem değişiklikler arzedebilir. Bu gün Avrupa'da bir çok ülkede yeni nükleer santral yapımından vazgeçildiği tam olarak doğru değildir. Bu ülkelerin enerji stratejilerine bakıldığında enerji açıklarını ağırlıklı olarak Fransa'dan karşıladıkları görülür. Fransa, toplam enerji üretiminin %75'ini nükleerden sağlamakla birlikte, aynı zamanda nükleer enerjiye dayalı bir enerji ihracatçısı konumuna gelmiştir. Fransa'nın diğer Avrupa ülkelerine yaptığı ihracat: 17000 GWh, İngiltere; 15000 GWh, Almanya; 18000 GWh, İtalya; 7500 GWh, İsviçre.

Kaynak: Dünya Nükleer Enerjiden Vazgeçiyor mu?

Ulaştığım verilere göre Dünya'da İşletme halinde olan 436,inşaatı devam eden 56 ve planlanan 137 santral mevcuttur.

Daha ayrıntılı tabloya Nükleer Enerjinin Dünya'daki Durumu Nedir? linkinden ulaşabilirsiniz.
__________________
Şu An Özgün ve Özgür Coğrafya Sitesindesiniz.....

“Suskunluğum asaletimdendir. Her lâfa verilecek bir cevabım var; lâkin, bir lâfa bakarım lâf mı diye, bir de söyleyene bakarım, adam mı diye…"

http://atlas.cooltext.com/rendered/cooltext436560670.gif

yusufili isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
yusufili kullanıcısına teşekkür eden 2 üye:
gokhans (24-Mayıs-2010), SİMAY (24-Mayıs-2010)