Fay Kaynağı: Fay hattı boyunca yeryüzüne çıkan kaynaklardır. Halk arasında bu
kaynaklara ılıca, kaplıca,çermik, içme ve maden suları denilmektedir.
Ör: Manisa (Kurşunlu, Urganlı, Alaşehir, Demirci), Denizli (Pamukkale, Karahayıt,
Sarayköy, Buldan), Kütahya (Simav),Balıkesir (Edremit, Gönen), Sivas (Balıklı Çermik)
gibi merkezlerde vardır. Bu yerlerin ortak özelliği yer yapılarının özelliğidir.
Kolay eriyebilen kayaların (kalker, jips,kayatuzu) kimyasal yolla erimesi ve tekrar
çökelmesi ile oluşan yer şekilleridir. En fazla Akdeniz Bölgesin’de görülür. Sebebi kalkerli
arazinin geniş yer tutmasıdır
Kimyasal Aşınım Şekilleri:
1. Lapya: Kalkerli arazilerde yağmur ve kar sularının kimyasal aşındırması ile oluşan oluk
şeklindeki yarıntılardır. En fazla Batı Toroslar’da görülür. Karstik şekillerin en küçüğüdür.
2. Dolin: Kalkerli arazilerde erime ve çökme sonucu oluşan tava şeklindeki çukurluklardır.
Lapyaların birleşmesiyle oluşurlar.
3. Uvala: Dolinlerin birleşmesi ile oluşan daha büyük çukurluklardır.
4. Polye (gölova): Uvaladan daha büyük karstik erime ve tektonik çöküntü alanlarıdır.
Ör: Elmalı, Kestel, Tefenni, Gölhisar, Acıpayam, Korkuteli, Muğla Ovaları.
5. Obruk: Kalkerli arazilerdeki mağara tavanlarının çökmesiyle oluşan derin doğal
kuyulardır. Ör: Cennet-Cehennem Obrukları (İçel),Kız Ören Obruğu (Konya) .
6. Düden: Yerüstü sularının yeraltına daldığı veya yer altı sularının yüzeye çıktığı doğal
kuyulardır. Ör: Düden Suyu’nda olduğu gibi.
7. Mağara: Kalkerli arazilerde yer altı sularının kimyasal aşındırması ile oluşan
yeraltındaki boşluklardır. Ör: İnsuyu (Burdur), Karain-Damlataş(Antalya), Narlıkuyu,
Cennet-Cehennem ve Astım Mağaraları (İçel).
8. Çıkmaz Vadi (Kör vadi): Bu vadilerde akarsu bir mağara veya düdene dalarak kaybolur.
Yani vadi bir düden veya mağara ile son bulur.
Kimyasal Birikim Şekilleri:
1. Traverten: Yer altı suları içinde erimiş halde bulunan kalkerin suların yüzeye çıktığı
yerde çökelmesi ile oluşan yer şekilleridir. Çökelme olabilmesi için su içindeki CO2
uçması gerekir. Ör: Pamukkale(Denizli).
2. Sarkıt-Dikit-Sütun: Kalkerli arazilerdeki mağara tavanından damlayan yer altı suları
içindeki erimiş haldeki kalkerin çökelmesi ile oluşur. Çökelme tavanda olursa Sarkıt,
tabanda olursa Dikit , birleşirlerse Sütun oluşur. Ör: Damlataş mağarasında olduğu gibi.
GÖLLER
Kara içlerindeki çukurlukları dolduran durgun sulara göl denir.
Göllerin Özelliğinde (acı, tuzlu, tatlı olmasında) Etkili Faktörler
1. Gölün büyüklüğü ve derinliği:Büyüklük ve derinlik arttıkça tuzluluk azalır.
2. Gölün gideğeninin olup olmaması: Göl sularını bir gideğen ile boşaltabiliyorsa suları
tatlı olur.
3. İklim: Nemli iklim bölgelerinde göllerin tuzluluğu daha azdır. Genelde tatlı suludurlar.
4. Göl çanağını oluşturan kayaların özelliği
OLUŞUMLARINA GÖRE GÖLLER
1.Tektonik Göller: Yer kabuğu hareketleri ile oluşan çukurlukları dolduran sulardır. En
fazla Doğu Afrika’da görülür. Yurdumuzda ise Tuz G., Manyas (Kuş g.), Ulubat, İznik,
Sapanca, Akşehir, Beyşehir, Burdur, Eber, Hazar, Ilgın gölü gibi.
2.Karstik Göller: Karstik bölgelerdeki çukurlukları dolduran durgun sulardır. Ör: Salda,
Suğla, Kestel, Avlan, Kovada gölleri gibi.
3.Buzul Gölleri: Yurdumuza bazı yüksek dağların üst kısmında görülür (Cilo, Sat, Ağrı,
Tendürek, Süphan, Kaçkar, Uludağ, Erciyes, Bolkar, Aladağlar,Bey dağları gibi). Dünya
üzerinde en fazla Kuzeybatı Avrupa’da görülür. Ayrıca Kanada’nın güneyi ile A.B.D’nin
kuzeyindeki göller buna örnektir.
4.Volkanik Göller: Yurdumuzda Nemrut, Meke Tuzlası (Konya –Karapınar),
Gölcük (Isparta), Acıgöl (Konya) gölleri buna örnektir.
5.Doğal Set Gölleri
Heyelan Set Gölü: Tortum, Sera, Abant, Yedi Göller.
Alüvyon Set Gölü: Marmara, Bafa(Çamiçi), Köyceğiz, Eymir, Mogan
Kıyı Set (Lagün): B. Ve K. Çekmece Terkos (Durusu) ,Akyatan, Balıklı, Simenlik
Volkanik Set: Van ,Erçek, Nazik, Balık, Çıldır.
Buzul (Moren set) Set : En fazla K.Batı Avrupa’da görülür.
6.Yapay Set : Baraj gölleri buna örnektir. Yurdumuz akarsuları üzerinde baraj kurmaya
en elverişli bölgemiz D.Anadolu, en elverişsiz bölge Marmara Bölgesi’dir. Hidro elektrik
potansiyeli en fazla olan bölgemiz D.Anadolu Bölgesidir.
Barajların Yapılış Amaçları
Enerji üretmek,
İçme ve sulama suyu sağlamak,
Taşkınları önlemek,
Balıkçılık
*** Türkiye’nin bugünkü yer şekillerinin oluşmasında en az etkili olan dış kuvvet buzullardır.
DALGALAR
Rüzgarların etkisiyle deniz ve göl yüzeylerinde meydana gelen salınımlardır. Dalga boyun rüzgarın hızı arttıkça artar. Dalgalar ayrıca denizlerde meydana gelen volkanizma ve depremlerin etkisiyle de oluşur. Bu dalgalara Tsunomi dalgası denir.
Dalgalar sığ kıyılarda (kıta sahanlığının geniş olduğu) biriktirme, derin kıyılarda ise
aşındırma yapar.
Dalga Aşınım Şekilleri
Falez( Yalıyar): Dağların kıyıya paralel uzandığı alanlarda dalgaların yamacın altını oyması ve üst kısmın çökmesiyle oluşan yer şeklidir. Yurdumuzda Doğu ve Batı Karadeniz kıyıları ile , Teke yarımadası, Taşeli Platosu ve Tekirdağ-İstanbul arasında görülür.
Dalga Biriktirme Şekilleri
1.Kumsal (Plaj): Dalgaların aşındırarak taşıdığı malzemeleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle
oluşan kum depolarıdır.
2.Kıyı Oku: Dalgaların taşıdığı malzemeleri deniz içinde veya kıyıya paralel bir şekilde
biriktirmesiyle oluşan yer şeklidir.
3.Kıyı Kordonu (setti) : Kıyı oklarının koy ve körfezin ağız kısmını kapatacak kadar büyümesiyle oluşan yer şeklidir.
4.Tombolo (saplı ada): Kıyı yakınında bulunan ada ile kara arasında dalgaların getirdiği
malzemeleri biriktirmesi sonucu ada karaya bağlanır. Böyle oluşan yer şekline denir.
Ör: Kapıdağ Yarımadası.
GEL-GİT (MED-CEZİR)
Ay ve güneşin çekim kuvveti ile deniz , göl yüzeylerinde oluşan kabarma –alçalma hareketidir. Gel-git olayında Ay’ın etkisi daha ( Dünyaya daha yakın olduğundan,) fazladır.
Ay günü ile güneş günü arasındaki 50 dk. lık farktan dolayı gel-git olayı her gün bir önceki güne göre daha geç gerçekleşir.
Ay ve Güneşin etkisiyle gün içinde iki yükselme ve iki alçalma hareketi olur.
*Yeniay ve Dolunayda büyük gel-git, ilk ve son dördünde küçük gel-git yaşanır.
*Kabarma ve alçalma arasındaki seviye farkına gel-git genliği denir. Gel-git genliği iç denizlerde azdır (40-50 cm). Okyanus kıyılarında fazladır (10-12 m).
Türkiye’yi çevreleyen denizler bir iç deniz olduğu için gel-git olayının etkisi azdır.
*Gel-git olayının etkisiyle akarsuların ağız kısmında oluşan doğal limanlara Haliç denir. Yurdumuzda haliç oluşumu yoktur.
AKINTILAR
1.Dalga Akıntısı
2. Gel-git akıntısı
3.Yoğunluk (tuzluluk) ve seviye farkı akıntısı: Denizlerin boğazlarla birbirine
bağlandığı yerlerde görülür. Ör: Yurdumuzda, Karadeniz’den Akdeniz’e doğru üst akıntı ,
Akdeniz’den de Karadeniz’e doğru alt akıntı olması.
4.Okyanus Akıntıları: Muson rüzgarları ve sürekli rüzgarların etkisiyle okyanuslarda
meydana gelen hareketlerdir.
*Okyanus akıntılarının karşılaşma alanlarında balıkçılık çok gelişmiştir. Sebebi;
balıklar için önemli besin kaynağı olan planktonların çok fazla olmasıdır. Ayrıca sis
olayı da fazla olur.
KIYI TİPLERİ
Kıyıların Şekillenmesinde Etkili Faktörler:
1. Dalgalar
2. Akıntılar
3. Gel-git
4. Akarsular
5. Buzullar
6. İç kuvvetler
7. Kıyıdaki dağların uzanış biçimi
8. Canlılar (Mercanlar) (en az etkili)
9. Rüzgarlar (Dolaylı etkiye sahip)
KIYI TİPLERİ
1. ENiNE KIYILAR: Dağların kıyıya dik uzandığı yerlerde görülür. Ör: Ege Bölgesi
Kıyıları (Edremit-Kuşadası arası). Bu kıyılarda; girinti-çıkıntı fazladır. Kıta
sahanlığı geniştir. İç kesimlere ulaşım kolaydır. Limanların Hinterlandı geniştir. Deniz
etkisi iç kesimlere kadar sokulabilir.
2. BOYUNA KIYILAR: Dağların kıyıya paralel uzandığı yerlerde görülür. Ör:Karadeniz ve
Akdeniz Kıyıları. Bu kıyılarda; girinti-çıkıntı azdır. Doğal limanlar azdır ve hinterlandları
dardır. İç kesimlere ulaşım zordur. Dalga aşındırması ile falez oluşumu fazladır. Kıyı ile iç
kesim arasında iklim, bitki örtüsü, ekonomik faaliyetlerde farklılık fazladır.
3. RİA TİPİ KIYILAR: Akarsu vadilerinin deniz suları altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir.
Ör: İstanbul-Çanakkale Boğazları, Haliç ve G.Batı Anadolu Kıyılarıdır.
4. DALMAÇYA KIYI TİPİ: Kıyıya paralel uzanmış dağların çukur kısımlarının deniz suları
altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. Dağların yüksek kısımları kıyıda adaları oluşturur.
Ör:Adriyatik denizinde Dalmaçya kıyıları (eski Yugoslavya kıyıları). Yurdumuzda
Antalya- Kaş kıyıları buna örnektir.
5. LİMANLI KIYILAR: Geniş tabanlı vadilerin veya koy-körfezlerin deniz suları altında
kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. Ör:Karadeniz’in kuzeyindeki kıyılar (Odessa, Dinyeper, ) buna
örnektir. Yurdumuzda ise B. ve K. Çekmece kıyıları böyle kıyılardandır.
6. HALİÇ (ESTUAR) TİPİ KIYILAR: Gel-git olayının etkisiyle akarsu ağızlarında oluşan
kıyılardır. Kuzeybatı Avrupa kıyılarındaki önemli limanlar buna örnektir. Yurdumuzda
yoktur.
7. FİYORT TİPİ KIYILAR: Buzul vadilerinin sular altında kalmasıyla oluşan kıyılardır. Bu
kıyılara en iyi örnek İskandinav Yarımadasındaki kıyılar gösterilebilir. Eğer kıyıda adalar
var ve kıyının girintisi- çıkıntısı fazla ise bu tür kıyılara Skyer tipi kıyılar denir.Ör:Norveç
kıyıları
8. RESİF KIYILARI: Mercan iskeletlerinin üst üste birikmesiyle oluşan kıyı tipidir.
Ör:Mercan adaları kıyıları (Avustralya Kıtasının doğusunda).
Türkiye , kuzey yarım kürede ,Asya ,Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine çok yaklaştığı bir yerdedir. Avrupa ve Asya arasında doğal bir kö
prü görevini üstlenen Türkiye ,Asya'da yer alan geniş topraklarına Anadolu , Avrupa'daki topraklarına 'da Trakya adı verilir.
Üç taraftan denizlerle çevrili olan Türkiye kuzeyinde Karadeniz , güneyinde Akdeniz, batısında Ege Denizi bulunur. Türkiyenin komşuları ise, doğuda Gürcistan,Ermenistan, Nahçıvan-Azerbaycan ve İran; güneyde İrak ve Suriye; kuzeybatıda Yunanistan ve Bulgaristan'dır. Türkiye 26 ve 45 doğu meridiyenleri ile 36 ve 42 kuzey paralelleri arasında yer alır.
BOYUTLARI VE YÜZÖLÇÜMÜ
Türkiye doğu batı doğrultusunda uzanan bir diktörtgen şeklindedir. Doğudaki en uç noktası Türkiye-İran ve Nahçıvan sınırlarının kavşak noktasıdır. En batı ucu ise, Gökçeada'daki Avlaka Burnu'dur. Kuzeydeki en uç noktası, Sinop ilindeki İnceburun, en güney ucu da , Hatay ilindeki Beysun köyüdür. Türkiyenin eni 680 kilometre, boyu ise 1565 kilometredir. Türkiye 814.578 kilometrekarelik yüzölçümüne sahiptir.
DAĞLAR
Kuzeyde , Karadeniz kıyıları boyunca uzanan dağlara Kuzey Anadolu Dağları adı verilir. Bunların başlıcaları , kıyıda Küre, Canik ve Doğu Karadeniz Dağları, daha doğuda yer alan Kop ve Mescit dağlarıdır.
Güneyde ise, Toros Dağları adı verilen ve kendi içinde üç kısma ayrılan dağ sırası uzanır. Batı Toroslar, Antalya Körfezi çevresinde yer alır. Akdağlar ve Beydağlar en önemlileridir. Orta Toroslar, Taşeli Platosu'ndan başlayıp kuzeydoğuya doğru uzanırlar. Bolkar Dağları, Aladağlar ,Tahtalı ve Binboğa Dağları en önemlileridir. Güneydoğu Toroslar, Nur(Amanos) Dağları ile başlayıp, Doğu Anadolu Bölgesinin güneyinde bir yay çizerek, İrak-İran sınırına kadar uzanan sıradağlarıdır. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi , Kuzey Anadolu Dağları ile Toros Dağları birbirine çok yaklaşırlar ve geniş, dağlık bir alan oluştururlar. Burada yer alan en önemli dağlar, kuzeyde Allahuekber Dağları , ortada Karasu-Aras Dapları, güneyde de Güneydoğu Toroslar'dır. Ağrı, Tendürek,Süphan, Nemrut bu bölgede yer alan volkanik dağlara örnektir. Bölgede yer alan Ağrı Dağı aynı zamanda yurdumuzun en yüksek dağıdır (5137 m). Batı Bölgede yer alan dağlar ise , kıyıya dik olarak uzanırlar.
En önemlileri, Kaz Dağı, Boz Dağları ve Aydın Dağları 'dır. Bu bölgede iç kesimlerinde ise, Murat Dağı ve Emirdağ yer alır. Kuzeybatı, güneydoğu ve iç bölgede oldukça alçak bir görünüme sahiptir. Kuzeybatıta yer alan Yıldız Dağları , güneydoğuda volkanik bir dağ olan Karacadağ ile iç kesimlerdeki Elmadağ, Sündiken dağları ile Erciyes, Melendiz ve Hasan Dağı en önemli dağlardır.
TARIM
Türkiye çok değişik ürünlerin yetiştirildiği bir tarım ülkesidir. Karadeniz Bölgesi her mevsim yağışlı iklimiyle özellikle çay, fındık ve mısır üretiminde başta gelen bölgedir. Bunun yanı sıra balıkçılık , özellikle de hamsi bölge ekonomisi için önemlidir.
Marmara Bölgesi, özellikle Trakya , ayçiçeği üretiminde son derece önemli bir paya sahiptir. Marmara'nın güney ve batısında zeytincilik de önemlidir. Adapazarı ise yetiştirdiği patatesleri ile ünlüdür. Bu bölgede küçük ve büyükbaş hayvancılığın yanı sıra Trakya 'da mandıracılık da gelişmiştir.
Ege Bölge'sindeki Gediz , Küçük ve Büyük Menderes ovalarında yetiştirilen haşhaş,turunçgiller,sebze ve meyve,özellikle de incir,bölge ekonomisine büyük katkı sağlar. Bu bölgedeki Manisa ili yetiştirdiği karpuzlarla ün kazanmıştır.
Akdeniz Bölgesi'nin tarımsal ürünleri narenciyeye dayanır. Ayrıca Türkiye'nin en verimli ovası olan Çukurova pamuk üretiminde ülkede ilk sıradadır. İsparta 'da da gül üretimi bölge ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Antep fıstığı ,üzüm,tahıl, Düyarbakır ve çevresinde karpuz yetiştirilir. Bölgede arıcılık da önemlidir.
Doğu Anadolu Bölgesinde ise büyükbaş hayvan yetiştiriciliği geçim kaynaklarının başında yer alır. Bunun yanı sıra tahıllar ve şekerpancarı ,bölge ekonomisine katkı sağlar. Kayısı da Malatya 'nın simgesi haline gelmiştir.
İç Anadolu Bölgesi Türkiye'nin tahıl ambarıdır. Özellikle Konya, tek başına ülkenin en önemli buğday üretim merkezidir. Meyve, sebze ve şekerpancarı üretimi ile küçükbaş hayvan besiciliği bölgenin diğer gelir kaynaklarındandır.
ENDÜSTRİ
Türkiye , 1950'li yılların sonuna kadar, ağırlıklı olarak tarıma dayalı bir ekonomiye sahipti. 1960 yılından sonra planlı ekonomiye geçip ve tarımsal alandaki teknolojik ilerlemeler sonucu sanayi alanında önemli bir canlanma başladı. Bugün ülkede imalat,madencilik ve enerji alanında önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Özellikle Marmara Bölgesi, İstanbul,İzmit ve Bursa civarında imalat ve montaj sanayi gelişmiştir. Ülkenin yeraltı kaynakları da oldukça zengindir. Özellikle Zonguldak ve civarında kömür madenleri,Murgul'da bakır işletmeleri, İskenderun 'da demir ve Batman'da petrol üretimi önemlidir. Bunların dışında krom,kurşun,tuz,civa gibi diğer madenler de sayılabilir. Enerji alanında da özellikle termik ve hidroelektrik santraller ülkenin enerji ühtiyacını karşılamaktadır.
TURİZİM
Türkiye son yıllarda turizim açısından çok önem kazanmıştır. Ilıman iklimi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra,tarihsel ve arkeolojik bakımdan da çok önemli bir ülke olan Türkiye, bu alanda yeni yatırımlarla ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Karadeniz Bölgesinde yer alan Sümela manastırı,Marmara Bölge'sinde Truva antik kenti, Ege'de Bergama ve Efes , Akdeniz'de Aspendos , batık kent kekova yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
alıntı