1. Essaouira, Fas
Essaouira, kelime karşılığı “Mükemmel” anlamına gelen, adı gibi bir balıkçı köyü… Essaouira, tropikal iklimiyle tıpkı masal kitaplarında anlatıldığı gibi yıl boyu güneşlenip, tatil yapabileceğiniz bir yer… Essaouira şimdilik turizm şirketlerinin kataloglarına girmediği için mutlaka
keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Köyün Eski Şehir bölümü UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınmış bile… Essaouira’da her yıl Haziran ayında etnik bir azınlık olan Gnaoua’lar tarafından müzik festivali düzenleniyor. Atlantik’teki bu küçük cennete festival sırasında tam 25 bin kişi akın ediyor.
2. Assuan, Mısır
Assuan, Nil Nehri’nin palmiye adasıyla bütünleştiği, Nasır Gölü barajının tüm azametiyle kendini gösterdiği noktada kurulu… Şehirde, firavunların kırmızı granitten yaptırdığı dev yapılar yükseliyor. Baraj yapılmadan önce UNESCO , Assuan’ın 280 km. güneyindeki Abu Simbel Tapınağı başta olmak üzere birçok yapıyı yok olmaktan kurtarmış. Aynı şekilde İsis Tapınağı da suların altında kalmaktan kurtarılarak Nasır Gölü üzerindeki komşu ada Agilkia’ya nakledilmiş.
3. Bratislava, Slovenya
Pragı fazla turistik ve kalabalık bulanlar, ülkenin başkentine, Bratislava’ya gidiyor… Bratislava, Avusturya ve Macaristan sınırında… Tuna nehri batıdan güney doğuya doğru kentin içinden akıyor. Nehrin kıyısındaki geleneksel kafeler dinlenmek için birebir. Petržalka semtindeki park 1774 yılında kurulmuş ve Avrupa’nın en eski parkları arasında yer alıyor. Şehrin kalesi ise Eski Kent’te ve 85 metre yüksekten Tuna’ya bakıyor…
4. Kyoto, Japonya
Kyoto, tam bir kültür kenti! Şehirde 1000′in üzerinde tapınak bulunuyor. Herhalde mimari zenginliklerine duyulan saygıdan olacak, 2. Dünya savaşı sırasında şehir doğrudan bombalanmamış. Kyoto, klasik Japon tiyatrosu’nun doğduğu kent. Şehir ayrıca vejetaryen mutfağı, çay merasimleri ve İkebana çiçek sanatıyla da dünyaca ünlü
5. Puerto Iguazu, Arjantin
Puerto Iguazu’ya geldiğinizde 270 ayrı şelaleden oluşan Iguası Şelalelerini görmekle kalmaz, anı zamanda 80 metre derindeki “Şeytan Mağarası’na da atlayabilirsiniz! Şehir ayrıca Arjantin, Paraguay ve Brezilya üçgeninde bulunduğu için, buradan çeşitli seyahatlere devam etmek açısından da ideal bir yer.
6. Livingstone, Zambia
Güney Zambiya eyaletinin başkenti olan Livingstone, adını kendisini keşfeden David Livingstone’dan almış. Şehir, ünlü Victoria şelalerine sadece 10 km uzaklıkta.Ayrıca kentin yakınında içinde su aygırları, aslanlar ve fillerin bulunduğu Mosi-oa-Tunya Parkı da bulunuyor. Sinirleriniz sağlamsa, 111 metre yükseklikteki Victoria falls Bridge’den belinizde iple aşağı atlayabilirsiniz!
7. Cascais, Portekiz
Sevimli Cascais, kasabası olabilecek en güzel yerde kurulmuş: Lizson’dan 25 km. mesafedeki koyların içinde ve dağların eteğindeki bu cennet daracık ve çiçeklerle dolu sokaklarıyla keşfedilmeyi bekliyor! Buranın bir tatil cenneti olduğunu kraliyet aileleri çoktan keşfetmiş: 1870 yılından bu yana Portekiz kralları aileleriyle tatile buraya geliyor.
8. Zagreb, Hırvatistan
Bir tutam Viyana alalım, içine biraz Budapeşte katalım, hepsini İtalyan havasıyla baharatlayalım ve ortaya Hırvatistan’ın başkenti ve de en büyük şehri Zagreb çıksın! Eski kentte hala geleneksel ustaların dükkanları dikkat çekerken, bir tarafta da sıra sıra kafeler halkı modern yaşama çekiyor. Ünlü Petar-Preradovic Meydanını sadece turistler sevmiyor, yerli halk sabahın ilk saatlerinden gece yarısına kadar çiçeklerin satıldığı bu meydana “Çiçek Meydanı” diyor.
9. Xian, Çin
Ünlü İpek Yolu burada başladı: Xian, tarih boyunca defalarca Çin İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. Çin’in en uzun (12 metre yükseklikte) ve en iyi korunmuş şehir surları da Xian’dadır. Surlar, Ming hanedanlığı dönemine rastlayan 1370 yılında yaptırılmıştır. Zilli ve davullu kule de eski kentin simgeleri arasında yer alır.
10. Amman, Ürdün
Ürdün Krallığı’nın başkenti olan 2 milyon nüfuslu Ürdün’de ülke nüfusunun yarısı yaşıyor… Bir zamanlar İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulu olan şehir, bugün on dokuz tepeye yayılmış durumda… Kentin anfitiyatrosu, dünyanın en iyi korunmuş anfitiyatrosu sayılıyor. Herkül Tapınağı ve Kral Abdullah Camii de mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Ülkenin bütün görülecek yerleri birbirine çok kısa mesafelerde yer alıyor.
İlginizi Çekebilecek Diğer Başlıklar: