İki
fıkra eşliğinde işlem hacminin artması ve grafikler…
Ekonomi düze çıktı ya… Öyle diyorlar…
Ekonominin nasıl düze çıktığını ve grafiklerin ne kadar ‘umut verici’ olduğunu iki fıkra ile sabitleyelim...
Bakın işlem
hacmi nasıl artıyormuş, affınıza sığınarak aktarıyorum…
Bir profesör köyleri geziyormuş. Şakacı insanları ile meşhur bir köye düşmüş yolu…
Köylülerle sohbete dalmış okumuş adam… Bu arada köylülere muzip bir teklifte bulunmuş…
Demiş ki:
- Şuradaki at dışkısını görüyor musunuz? Ondan bir avuç yiyene bin TL vereceğim…
Köylüler afallamış, ama ‘bin TL de köy yerinde oldukça iyi para’ diye düşünmüşler…
Köylünün biri kendini zorlayarak da olsa kabul etmiş ve zorlana zorlana bir avuç at dışkısını yemiş…
Profesör, hemen bin TL’yi köylüye takdim etmiş…
Ama köylünün içi içini de yiyormuş: “Ben bu at dışkısını nasıl yedim?!” diye… Hemen akabinde köy meydanında profesöre karşı teklifte bulunmuş…
- Sen de yersen, ben de sana bin TL vereceğim.
Profesör tamam demiş ve bir avuç at dışkısını yemiş. Sonra köylü demiş ki:
- Her birimizin parası cebinde kaldı. O zaman biz bunu neden yedik?
Profesör cevap vermiş:
- Olsun, ortada dönen para birden iki milyara çıktı. Paramız cebimizde kaldı ama işlem hacmimiz arttı. Bugünkü piyasalarda işlem hacminin artması da buna benzemiyor mu? Ortada dönen para aynı, ama işlem hacmi artıyor…
Gelelim grafiklere…
Köylünün biri, yaşlı eşeğini satmak için pazara götürmüş. Müşteri arıyor. Kafasında da 50 TL gibi bir rakam var. Yani 50 TL’yi verene satacak. Adamın biri yanaşmış:
- Bunu bana 100 TL’ye satar mısın? demiş…
Köylünün canına minnet. O zaten 50 TL’ye satmaya razı. Hemen:
- Sattım gitti, demiş…
Adam eşeği alıp uzaklaşmaya başlayınca da içine bir kurt düşmüş… Kendi kendine demiş ki:
- Yahu bunda bir iş var. Bizim eşekte bilmediğimiz bir keramet mi var acaba, adam gözünü kırpmadan 100 TL’yi verip aldı…
Köylü, hemen adamın peşinden koşmuş ve eşeği 200 TL’ye kendisine geri satmasını istemiş. Adam kabul etmiş…
Adamın ve köylünün karşılıklı huylanmaları sonunda, eşek bir süre sonra 950 TL’ye yine köylüde kalmış…
Köylü akşama doğru eşeğe bin TL değer biçip satmaya çalışıyormuş… Yanına bir müşteri yaklaşıp sormuş:
- Bu eşek kaça?
Köylü cevap vermiş:
- Bin TL …
Adam gülmüş:
- Bu eşek etse etse 50 TL ancak eder, delirdin mi sen?
Köylü biraz da üzgün bir şekilde cevap vermiş:
- Ah be ağam, bu eşek eğer bin TL direnç noktasını kırsaydı 1.500 TL’ye kadar yolu vardı…
İşte bugün piyasaların durumu bu… Birileri alıyor, birileri satıyor… Ortada aynı para dolaşıyor…
Dolar neden yükseliyor, borsa neden düşüyor?...
Direnç noktaları kırılırken, yatırım ve üretim yapmadan birilerinin cebi işte böylece para doluyor…
Ve Türkiye’nin yüzde 90’ı soruyor: “İyi de biz bunu neden yedik?”