şte Çankaya'ya, hükümete, muhalefete gönderilen son KPSS mektubu!
KPSSzedeler Çankaya’ya gönderdikleri mektupta mağduriyetlerini söyle anlatıyorlar....
Konu: 2010 KPSS KOPYA SKANDALI VE YANLIŞ HESAPLANAN PUANLAR
1) 10-11 Temmuz 2010 tarihinde kamu personeli seçme sınavı (KPSS) gerçekleşmiştir. Sınav günü çeşitli medya kuruluşlarında kopya şebekesi yakalandığına dair haberler yayınlanmıştır. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan A.A'ya yaptığı açıklamada "Günümüz teknolojisinde, 'bir kişi soruları salonda kameraya çekti, dışarıya gönderdi' gibi senaryolar yaratılabilir. Günümüz teknolojisi çok ileri. Öyle bir şeyler oldu, üç-beş kişiye gittiyse bilemem ama ben geniş çaplı bir şey olduğuna inanmıyorum" demiştir. Bir kişinin dahi soruları ya da yanıtları sınavdan önce elde etmesi tüm istatistikleri etkileyip sonuçları değiştirecektir ve aynı zamanda bir kişinin soru ya da yanıtları sınav öncesi elde etmesi sadece o kişinin bu belgeleri kullandığı anlamına gelmemektedir. Eğer böyle bir şebeke varsa yakalananlarla sınırlı olduğunu düşünmek yanlıştır ve bir düşünceye göre hareket etmek de hukuka uygun değildir.
2) 10 Temmuz 2010'da gerçekleşen sınav iki oturumda gerçekleşmektedir. Sabah oturumu genel yetenek (G.Y.) ve genel kültür (G.K.) bölümlerinden oluşur. Öğleden sonra oturumuna ise sadece öğretmenler girer ve eğitim bilimleri sorularından oluşur.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın yaptığı açıklamada belirttiği "bu seneki GK – G.Y. soruları oldukça kolaydı" ifadesi herkes için geçerli sayılabilecek bir yargı değildir. Örneğin sözelci bir adayın matematik bölümündeki 30 sorunun 28 - 30 tanesini doğru yanıtlaması çok düşük bir ihtimaldir, özellikle önceki yıllarda bu alanda doğru yanıtlayabildiği soru sayısı 2010 yılı verileriyle bağdaşamayacak şekilde düşükse.
Öğleden sonra yapılan oturumda sorulan Eğitim Bilimleri soruları için Sn. Yarımağan açıklamasında, önceki yıllarda yapılan KPSS'lerde böyle bir başarı örneği olmamasına rağmen, yüzlerce (350) adayın tüm soruları doğru ve birçok adayın da 2-3 yanlışla yanıtlamış olmasının çok çalışmış olmakla açıklanabileceğini savunmaktadır; bu ihtimal, belirtilen adayların önceki yıllarda gösterdikleri performans dikkate alındığında ve önceki yılların genel başarı istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda anlamsızlaşmaktadır.
3) Eğitim Bilimleri bölümü, G.K. ve G.Y. bölümleri soruları gibi kesin doğru yanıtlar içeren sorulardan oluşmaz. Yani çoğu soru kesin ve net bilgilerden oluşmayan göreceli bilgi içermektedir. Eğitim profesörlerinin bile aralarında anlaşamadıkları; bu yıla kadar 120 soruda 120 doğru yapan öğrenci ve profesörün çıkmadığı, her yıl en az 1-2 sorunun birden çok cevabı olduğu ya da doğru cevabının bulunmadığı, yanlış olduğu gibi sebeplerle iptal edildiği bir bölümdür. Ancak bu yıl yüzlerce öğrenci 120 soruda 120 doğru yapmayı başarmıştır. Eğitim profesörleri ise hala 4-5 sorunun üzerinde tartışmaya devam ediyorlardır. Bu şekilde tartışılan sorular varken 120 sorunun 120 sini doğru cevaplamanın mümkün görülmesi ihtimal dahilinde değildir.
4.İnternet ortamında kopya çektiği, soruları ya da cevapları aldığı iddia edilen kişilerin bir kısmı deşifre edildi, TC kimlik numaraları verilip geçtiğimiz yıllardaki ve 2010 yılı sınavlarındaki sonuçları ortaya çıkarıldı. Hala internet sitelerinde birçok kişinin buna benzer ÖSYM sonuç belgeleri bulunmaktadır. Bu kişilerin sayılarının 400-500 lere ulaştığından bahsediliyor. Bence bu kişilerin sayısı çok daha fazladır.
5) Bu kadar başarılı sonuç gösteren öğrencinin bulunduğu bir sınavda, geriye kalan adayların çoğunun puanı 4-8 puan düşük gelmiştir. Sınav sorularının ya da cevaplarının sızdırılması, satılması, çalınması ya da merkezden oynanması gibi iddalar bizleri harekete geçirmiştir.
6) Gereğinin yapılıp bu kişilerin bahsedilen durumlarının ve iddiaların araştırılmasını , konuyla ilgili yapılacak incelemenin ÖSYM harici bir kurum ve bilirkişiler tarafından yapılmasını arz ediyorum.
HABER:
Haberler | abbasguclu.com.tr