Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-Eylül-2010, 22:42   #1 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart Ufak bir öykü diyelim

Bilmeyerek Yazmışlar... Ufak öykü diyelim Ahmetler'den İnsan ManzaralarıMehmet KOCAAKÇA
Özgür Varol patlayan sigara şakasını başkasında görür. Kendince "Bu şakayı ben de birine yapayım." diye düşünür.
Hemen hazırlığa başlar; bir dal sigara ve kibrit kutusu temin eder. Kibrit'in ucundaki ateşleyen kısmı güzelce ayırır. Bir dal sigaranın tütününü yarıya kadar boşaltır. Kibrit uçlarını sigaranın içine özenle yerleştirir. Tekrar tütünü üstüne doldurur. İşlem tamamdır. Şimdi kurban bulması gerek.
En yakın kurban kahvehaneki tiryakilerdir. Cengiz Koç'un çay bahçesine gider doğruca. Özgür bakar ki Mustafa Varol, Cengiz Koç ve Ramazan Ecevitoğlu aynı masadalar. Kareyi tamamlamak için dördüncü arayan bizim adamların yanına gider. Özgür, yaşca küçük olduğundan onların oyunu seyretmek için kenara oturur. Patlayan sigarayı da tiryakiler gibi kulak arkası yapan özgür, avını seçmek için hepsini gözden geçirir.
Cengiz Koç ve Ramazan Ecevitoğlu karşılıklı oturduğundan sigarayı onlara teklif etmeyecektir. Masada herkes sigara içiyor ve onların sigarasını bitirmesini bekler. Karşısında kimse oturmadığı için artık hedef Mustafa Varol'dur.
Yeni bir sigara yakacakları vakit Özgür hemen atlar. Özgür Varol;
"Mustafa abi sigara içer misin turistten çarptım."
Mustafa Varol;
"Ooo! Yeğenim, hastaya ilaç mı sorulur? Ver tadına bakalım."
Patlayan sigarayı Özgür, Mustafa Varol'a verir. Mustafa Varol da sigarayı yakar. Her içimde Özgür pür dikkat onu izler.

Derken sigara Mustafa Varol'un dudağındayken bir alev alır patlar. Mustafa Varol saçının ve yüzünün yanmaması için çırpınırken sigarayı iyi kötü elinden atar. Bu duruma masadaki herkes güler tabi.
Ama Mustafa Varol Özgür'ü fena halde bozar ve fırçasını atar:
"Özgür, bir daha benimle konuşma!"
Özgür yaptığına bin pişman ama nafile; olan olmuştur.
Özgür ne kadarda Mustafa Varol'a merhaba da dese, özür de dilese Mustafa Varol Özgür'le konuşmaz. Bu dargınlık üç dört ay sürer.
*****
Özgürler Antalya'da oturuyor, ama arada bir Manavgat'a geliyor. Bir gün Antalya'dan Manavgat'a gitmek için Doğu Garajındaki Manavgat Seyahat'ten bir bilet alır; otobüsün orta kısımlarındaki bir koltuğa, 19 numaraya oturur. Dışarıyı seyrederken Mustafa Varol'un da bilet almak için yazıhaneye girdiğini görür. Mustafa Varol biletini alır ve otobüse biner. Gerçekte ikisi de birbirlerini görmüştür; fakat arada dargınlık var ya, görmezlikten gelirler.
Özgür, 19 numaralı koltukta oturmaktadır. Mustafa Varol, Özgür'le karşılaşmamak için otobüsün arka tarafından biner. Bir yandan da elinde bilet, yerini aramaya başlar. Diğer taraftan Özgür de çaktırmadan yan gözle onu takip eder. Ancak ne var ki kaderleri bir yerde kesişecektir.
Mustafa Varol, biletinin koltuk numarasını ararken bir anda kendini Özgür'ün yanında bulur. Elindeki koltuk numarasına bir bakar ki 20 numaradır. Yani Özgür'ün yanı… Otursa bir dert, oturmasa bir dert… Ne yapacağını şaşırır. Onun bu şaşkınlığını gören Özgür Varol;
"Mustafa abi, bizi bilmeyerek yan yana yazmışlar. Olsun varsın, gel otur yanıma…”
Mustafa önce ses çıkarmaz ve 20 numaraya oturur. Yolculuk başlar ve Özgür Varol’la Mustafa Varol bu rastlantının yardımıyla böylece barışırlar...




zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler:
GUNBAN (25-Eylül-2010)