Tebrikler Galatasaray, Tebrikler Aysal!
14 Mayıs 2012 Pazartesi
2011-2012 Sezonunu son maçta Fenerbahçe ile berabere kalarak şampiyonlukla noktalayan Galatasaray’ı en içten duygularımızla kutluyor, Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde başarılar diliyoruz.
Olağanüstü şartlar altında geçen sezonun son maçının son saniyesine kadar şampiyonluğu kovalayan, Türkiye’de ilk kez uygulanan Süper Final maçlarını 4 puan farkla önde bitiren ve yarım puan farkla şampiyonluğu kaybeden futbol takımımızı gönülden tebrik ediyor, Türkiye Kupası Finali’nde başarılar diliyoruz.
Geçtiğimiz sezon çok büyük bir haksızlık neticesinde katılamadığımız Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne, bu sezon ön eleme turlarını aşarak katılmak en büyük hedefimizdir; takımımıza Avrupa sahnesinde de sonsuz başarılar diliyoruz.
3 Temmuz sürecinin ilk gününden bu yana birlik olmanın, beraber nefes almanın en güzel örneğini sergileyen camiamızın müthiş inancı, takımımızı, Süper Final’de şampiyonluk maçına kadar taşımayı başarmıştır. Tarihe geçen bu mücadele neticesinde gelecek kupanın sadece ve sadece bir sembol olacağını da her fırsatta ifade ettik.
Bu süreçte, camiamızın attığı adımları an be an takip edip, ’isim vermeme’ perdesinin arkasında gizlenerek açıklamalar yapan Galatasaray Spor Kulübü, "ahlak bekçiliği" sıfatının yanına, aynaya bakma ihtiyacı duymaksızın fair – play savunuculuğunu da eklemiştir.
Şampiyonluk sevincini ilk dakikadan itibaren ’Fenerbahçe’ye küfür ve Başkanı’na ağır hakaret’ ekseninde kutlayan futbolcularını görmezden gelen Galatasaray Yönetimi, biber gazından etkilenen taraftarlarımızın sahada tedavi görmekte olduğunu bilmesine rağmen, seremoninin sahada yapılması konusunda ısrarcı davranmıştır.
Hangi ahlak bekçiliğinin içinde holiganlık, hangi fair-play ruhunun içinde yangına körükle gitmek vardır?
Sayın Ünal Aysal, dün akşam katıldığı bir televizyon programında, ’Maçın ardından tek bir Fenerbahçeli yönetici dahi göremedik, herhalde çok yoğunlardı’ şeklinde bir takım sözler sarf etmiştir. Oysaki basın toplantısı odasında bekleyen onlarca basın mensubunun da şahit olduğu üzere, başta başkanvekilimiz Sayın Nihat Özdemir olmak üzere Serhat Çeçen, Mithat Yenigün, Nihat Özbağı, Hakan Dinçay, Ömer Temelli gecenin sonuna kadar olaylara an be an müdahale etmiştir. Yöneticilerimiz, zaman zaman Türkiye Futbol Federasyonu ve Galatasaray yönetimi ile de biraraya gelerek kupa töreni konusunda istişarelerde bulunmuşlardır. Buna karşın Sayın Aysal’ın bu konuda da açıkça gerçekleri çarpıtması, kulüp başkanı ağırlığına yakışmamaktadır.
Aysal’ın, benzer şekilde, yaşanan olaylara dair en ufak bir fikri olmamasına rağmen, taraftarımız hakkında ’holigan’ ve benzeri çirkin söylemlerde bulunması asla kabul edilemez. Daha önce de taraftarımız hakkında haddini aşan açıklamalarda bulunan Sayın Aysal, bu açıklamasının akabinde çeşitli düzeltmeler yapma gereği duymuştu.
Dün söylediğini bugün inkar etmekten kaçınmayan Aysal’a, açıkça ifade etmek isteriz ki; Fenerbahçe taraftarıyla bir bütündür, bu yönde sarf edilecek tek bir lafın muhatabı 25 milyondur.
Aysal’ın aynı programdaki, kupayı kazanmalarının Türk Futbolu’nu temizlediği yönündeki ifadeleri, şahsi bilgisizliği nedeniyle camiaları kutuplaştırmaktadır ki, bu da her iki kelimesinden biri fair-play olan bir kulüp başkanına hiç yakışmamaktadır.
Aysal, şampiyonluklarını, Türk Futbolu’nun temizlenmesi şeklinde yorumlamıştır. Kendilerini iyilik savaşçısı ilan ederek, iyilerin kazandığını ima eden Aysal’ın, ülkemizde yaşanan süreçten ne kadar uzak olduğu, kupa kazanmalarını adeta bir çocuk filmini anlatır edasında aktarmasından da bellidir. Sonuç olarak, Galatasaray Başkanı’nın ve yönetiminin bu tavrı, kupanın önüne geçerek tarihe not edilecektir.
Tüm bu fair-play karşıtı tutum, spor yöneticisi ağırlığı ve ahlakından uzak yaklaşımlarına karşın, Galatasaray’ı bir kez daha kutluyor, Şampiyonlar Ligi’nde başarılar diliyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü