17-Ağustos-2009, 21:38
|
#1 (permalink)
|
Zümrüt Üye
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| stalin in tavugu okumanizi tavsiye ediyorum)
Stalin en sadist cinayetlerini planladığı
çalışma odasına
yakın dostlarını toplamış sohbet ediyordu.
votka şişelerinin biri gidip, diğeri geliyordu.
kafalar iyice dumanlanmıştı.
stalin kan çanağına dönmüş gözlerini etrafında
dalkavukluk yarışına girmiş adamlarına çevirerek sordu:
“saçını ihtilalde, halk içinde, devlet yönetiminde,
brokraside ağartmış dostlarım…
söyleyin bakalım halkın yönetime baş eğmesi,
kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı,
nasıl davranmalıdır?”
her dumanlı kafadan bir ses çıktı.
kimisi adaletten, haktan söz etti.
kimisi demokrasiden.
kimisi sürgünden, idam sehpasın’dan, hapisten bahsetti.
kitlesel cinayetlerin deha çapındaki katili stalin,
beğenmedi adamlarının izahatlarını.
bir kadeh daha votka çekerek şöyle dedi:
“yönetimi eline geçiren hükümdarın tanrıdan pek farkı yoktur!
halkın karşınızda baş eğip durması için ne yapmanız gerektiğini
durun da şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım…”
hemen hizmetçileri çağırıp emretti.
“çabuk bana bir tavuk getirin…”
aceleyle bir tavuk kapıp getirdi adamları.
stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının
gözleri önünde başladı canlı canlı tüylerini yolmaya tavuğun.
bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu
odanın ortasına salıverdi.
“şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk…”
zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye
aralık kapıdan dışarı canımı atayım diyor,
soğuktan tir tir titriyor…
masaların altına giriyor, köşeli masa ayakları canını yakıyor.
duvar diplerine koşuyor teleksiz tüysüz kanatları
yara bere içinde kalıyor.
şömineye yaklaşıyor tüysüz derisi kavruluyor.
çaresiz tüylerini yolan stalin’in bacakları arasına
saklanıp sığınıyor…
o zaman stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp
önüne tane tane atıveriyor yolunmuş tavuğun…
yemlenen tavuk, stalin nereye yönelse peşinden koşuyor…
ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakıp,
pos bıyıklarının altından gülerek şöyle diyor stalin:
“gördünüz mü, halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir.
tüylerini yolup al ve serbest bırak…
o zaman yönetmek kolay olur…”
stalin’in sofra dostları hayretler içinde kalıp
“vay anasına birader, adamdaki akıla bak !
diye başlarını salladılar… |
| |