AKADEMÝK ALAN

Tugay NAYKI

Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI

“Þekeri amerikan Mýsýrýndan, domatesi Ýsrail tohumundan üretiyoruz. Uskumruyu Norveç’ten, sarýmsaðý Çin’den, elmayý Þili’den, pirinci Amerika’dan, muzu Panama’dan, portakalý Brezilya’dan alýyoruz. Yani gýda krizi uluslararasý bir sorun. Bizimle hiiç ilgisi yook!”

Bu ironik sözler 1 Mayýs 2008 günkü Cumhuriyet Gazetesi’nde Behiç Ak’ýn karikatüründen alýndý.
Kimi zamanlar bir sanatçý, sayfalarca yazýyý bir çizgiyle çözümleyebiliyor. Sanatçýnýn ayrýcalýðý da herhalde buradan geliyor.

AKP hükümeti ve onlarý destekleyici liberaller, yaþanmakta olan gýda krizinde kendilerinde olan kusurlarý, baþkalarýna havale ederek kurtulma çabasýndalar. Sanatçý da bunu yansýtmýþ.

Elbette Türkiye’de yaþanmakta olan gýda krizinin dýþsal nedenleri var. Burada da liberallerin sakladýðý bir konu da þu; onlar krizin, dünyada uygulanan ve ABD ile AB ülkelerinin denetiminde olan yeni-liberal politikalarýn sonucu olduðunu söylemiyorlar. Adýna küreselleþme denilen bu yeni-liberal politikalarla, ABD ve AB’de tarýmsal üretim en yüksek düzeyde desteklenirken, üçüncü dünya ülkelerinde tarýmsal desteklemeler en alt düzeye indirildi. Bunun sonucu olarak, Türkiye gibi ülkelerde tarýmsal üretim önemli ölçüde geriletildi. Gýda krizinin öncelikle bu ülkelerde görülmesinin nedeni bu. Bilindiði gibi, aç kalan insanlarý güdülemek, yönlendirmek kolay olur. Onlar, giderek ya dinsel ya da ýrksal faþizmin egemenliði altýna girerler.

Yaþamakta olduðumuz gýda krizinin, en az dýþsal nedenleri kadar içsel nedenleri de var. Bunlar kýsaca þöyle sýralanabilir;

• Türkiye’nin üretici ve tüketiciden yana bir ulusal tarým politikasý yok.

• Ulusal tarým politikasýnýn yokluðu nedeniyle desteklemelerin niceliði ve niteliði de sürekli deðiþiyor. Örneðin hayvancýlýkta son 2-3 yýl yetersiz de olsa uygulanmaya çalýþan üretim bazlý desteklemeler, 15 Nisan 2008 tarihli kararname ile deðiþtirildi. Verimi ne olursa olsun birliklere kayýtlý inekler 350 YTL para alacak.

• Toprak Mahsulleri Ofisi, bir zamanlar üreticiden tahýl alýr, piyasadaki fiyatlarý düzenlerdi. Örneðin 10 yýl önce Türkiye pirinç üretiminin yüzde 20’sini satýn alýyordu, bu rakam günümüzde yüzde 2’lere düþtü.

• Toprak Mahsulleri Ofisi, gerektiðinde tahýl ithalatý yaparken, firmalar arasýnda eþit davranmaya çalýþýrdý. Ancak AKP hükümetleriyle bu da deðiþti. Gazetelere yansýyan haberlere göre bu konuda farklý uygulamalar yapýlýyormuþ.

• AKP hükümetleri, Tariþ’ten Fiskobirlik’e kadar, tarým kooperatiflerini ele geçirmek ve onlarý firmalarýn denetimine sokmak için her türlü oyunu denedi.

• Tarýmsa KÝT’lerin çoðu özelleþtirildi. Piyasada üretici lehine fiyat düzenlemesi yapacak Tarýmsal KÝT nerdeyse býrakýlmadý, kalanlar da göstermelik oldu.

• Üretici ve tüketici örgütlenemedi. Çünkü örgütlenmeye engeller getirildi.
Özetle, dýþ dinamiklerin, daha açýkçasý küreselleþme adý altýnda saklanan yeni-liberal politikalar, Türkiye’de iþbirlikçilerini bulmuþ ve bu nedenle tarým sektörü de giderek küçülmüþtür (Geçtiðimiz yýl bu küçülme yüzde 8’i bulmuþtur). Tarým üreticileri yoksullaþmýþ, gýda fiyatlarý hýzla artmýþtýr.
Evet, bu durum salt AKP hükümetlerinin uyguladýðý teslimiyetçi politikalarýn sonucu deðildir. AKP hükümetlerinin suçu, 1980’li yýllardan beri uygulamaya baþlatýlan yeni-liberal politikalarý, eskilerinden daha yüksek düzeyde tam bir teslimiyetçilikle sürdürmesinden kaynaklanýyor.
Bu ülkeyi yönetenler tarýmý topraða gömerken ve bunun sonucu açlýk sýnýrýnda yaþayan milyonlarca insan varken, ABD ve AB çiftçisi ne durumdadýr? ABD ve AB’de hükümetlerin her zaman desteklediði çok az sayýdaki çiftçi, kendi tekelleri ile birlikte daha da zenginleþmiþtir. Ýþte çaðýmýzýn temel çeliþkisi, emek çeliþkisi ile, birlikte budur.

Bu;

Proleter milletler, zengin milletler çeliþkisidir.

Ne yazýktýr ki, zengin milletlerin çiftçisi ve emekçisi de bu çeliþkide, proleter milletlerin aleyhinde rol alýyorlar, uluslararasý sömürüden güçleri ölçüsünde nemalanýyorlar. Bunlara proleter milletlerin iþbirlikçi sýnýflarýný da eklemeyi unutmayalým.

__________________
''Bu topraklar bomboþ arsalar deðildir, adý Vatandýr. Vatan; Dünyada, parasý, fiyatý, karþýlýðý, borsasý, piyasasý olmayan tek þeyin adýdýr.''

Nihat GENÇ

Cumhuriyet onurla yaþar! Cumhuriyet baðýmsýzlýktýr, onurumuzdur, dirliðimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dýr, Yunus Emre'dir, bütün bu deðerleri çocuklarýmýza anlatmaktýr. Onur ve þeref kazýnmýþ ve çýkartýlmýþtýr bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasýn, yýkýlýr bir tanesi daha yapýlýr.

Nihat GENÇ[/SIZE]

Ayþenur KILIÇ

Teþekkürler Tugay hocam güzel bir makale .