|
GENEL Her konuda yazıp çizebileceğiniz bölümümüz. |
| LinkBack | Seçenekler |
19-Ocak-2010, 18:47 | #1 (permalink) |
Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| Kentsel Yoksulluk KENTSEL YOKSULLUK Kentler, uygarlığın, gelişmenin, refahın, estetiğin, kültürün,sanatın ve insana ilişkin her türlü olumlu şeyin kaynağı ve merkezi olarak bilinirler.Gerçek anlamda bir kent, her zaman bu olumlu özelliklere sahiptir. Ancak, ideal olarak görülen kentin yanında bir de gerçekleşemeyen ve düşlerde kalan bir kent ve bu kentin yoksulları vardır. Doğuştan şanssız olanlar, bir türlü belli bir yaşam standardının üzerine çıkma olanağı bulamayanlar, dünya nüfusunun yaklaşık % 80’ni oluşturmaktadır. Bauman’a göre yoksulluk; “normal yaşam” olarak kabul edilen her şeyden mahrum bırakılma ve istenilen düzeyde olmama’ demektir. Bu durum, kendini beğenmeme, utanç ya da suçluluk duymayla sonuçlanır. Yoksulluk, ayrıca, mevcut toplumda ‘mutlu bir yaşam’ı ifade eden tüm imkanlardan yoksun bırakılmak, ‘hayatın sunmak zorunda olduğu’nu almamak anlamına da gelir . Yoksulluk, insanlığın varolduğu günden beri kendini değişik boyutlarda göstermiş ve günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Dolayısıyla yoksulluk, ne yakın tarihte ne de günümüzde ortaya çıkan bir olgu yada sonuç değildir. Yüzyılı aşkın bir süredir gündemde olan yoksulluk bugün artık, artan zenginlikle, yüksek büyüme oranlarıyla ve teknoloji hızıyla birlikte yaşanmaya başlanmıştır. Yoksulluğun temel nitelikleri arasında, yaşanılan yerleşim birimlerine göre büyük bir farklılık yoktur. Kentsel-kırsal alan ayrımı, nüfusun büyüklüğü, kamu hizmetlerin düzeyi, mesken yoğunluğu ve türü, tarım dışı faaliyetlerle uğraşanların toplam nüfus içindeki payı gibi göstergelerle tanımlanmaktadır. kentsel yoksulluk, sadece gelir azlığını ve yeterince kentsel hizmetlerden faydalanamamayı kapsamaz, kentsel yoksulluk sağlık, eğitim ve güvenlik gibi hizmetlerden daha az yararlanmayı , varoşlarda yaşamayı ve kentsel şiddete açık olmayı kapsar. Kentlerimizde yaşanan bu yoksulluk yani kentsel yoksulluğumuz, sanayileşmeyle birlikte başlayan ve gittikçe artan göçlerle ortaya çıkan büyük nüfus artışları ve bu nüfus artışlarının getirdiği hızlı kentleşme yada çarpık kentleşme sonucunda meydana çıkmıştır.Kentlerdeki gelir dağılımı eşitsizliği, işsizlik ve küreselleşmeyle de birlikte önemli boyutlara ulaşmıştır.Asgari yaşam standardını yakalayamayan insanlar genellikle , “varoşlarda yaşayanlar ” ya da “gecekondulular” gibi kavramlar kullanılarak sınıflandırılmaktadır.. Bu sınıflandırma, gerçekte her kentte yan yana yaşayan, ancak birbirinden habersiz olan ; kentin bir yüzünde alabildiğince refah içerisinde yaşayanlar, diğer yüzünde, büyük bir bölümü işsiz, çocuklarının oynayacak oyun alanı bile olmayan, eğitim olanakları sınırlı, sinema ve tiyatro gibi kavramlara yabancı ve gelecekten umudu olmayanların ve sürekli depresyonda yaşayanların bir fotoğrafını sunmaktadır. Çarpık ve sağlıksız kentleşmeyle birlikte kente taşınan, ancak hiçbir zaman kentlileşemeyen nüfus, tüm toplumsal yapıdan kopan ve kendine özgü yaşam alanları oluşturan bir bütün olarak kabul edilmektedir. Kentsel yoksulluk, çeşitli yokluklardan acı çeken yoksulları, sosyal korumayı, sağlık, eğitim, konut, kişisel güvenlik, alt yapı gibi yoklukları kapsayan, dinamik ve potansiyel boyutları olan bir sorundur. Doğal olarak, “diğer kentlilerle aralarında önemli eşitsizlikler ve kopukluklar olan bir toplumsal kesimi anlatmak üzere kullanılan bir fenomendir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde yaşayanların %40’dan fazlası varoşlarda yaşamaktadır. Sağlıklı bir kentsel gelişme ve yapılaşmanın olmadığı Türkiye’de birçok il merkezinde temel altyapı sorunları bile çözülememişken , kentsel yoksulluğun ve ortaya çıkardığı parçalanmışlığın giderilmesi bir sosyal planlama konusudur. Temel altyapı sorunları aşıldıktan sonra kentle bütünleşemeyenlerin kentsel sistemle bütünleştirilerek, her alanda üretken, kendine yeten, dolayısıyla her türlü sosyal şiddet ve yıkımdan arınmış bir kimlik kazanmaları için en kısa dönemde sosyal planlamanın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. “İNSANLAR İYİ KENTLERE LAYIKTIRLAR” Kaynaklar: |
zumrut_ kullanıcısına teşekkür eden 6 üye: | bahriaskin (25-Ocak-2010), Fatih GÜRIŞIK (20-Ocak-2010), GUNBAN (20-Ocak-2010), selimcan (19-Ocak-2010), Tugay NAYKI (19-Ocak-2010), yusufili (20-Ocak-2010) |
19-Ocak-2010, 22:54 | #3 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Mustafa Yıldız
Mesajlar: 4.878
Teşekkürleri: 2.435
1.608 mesajına 9.665 kere teşekkür edildi.
| Gelişmekte olan ülkeler ve az gelişmiş ülkelerin başlıca sorunu.. Ama bizim ülkede Cumhuriyet kurulduğundan beri yoksulluk devam ediyor her geçen günde iliklerimize kadar işliyor.. Vergiden bile vergi alınan bir ülkede ne beklenir ki? Akraba, eş, dost, enişte, dünürlerin pirim yaptığı ülkede varoşlar kimin umrunda? Kent sorunlarına kim bakıyor, bir kaç torba kömüre satın alınmıyor mu?
__________________ ''Bu topraklar bomboş arsalar değildir, adı Vatandır. Vatan; Dünyada, parası, fiyatı, karşılığı, borsası, piyasası olmayan tek şeyin adıdır.'' Nihat GENÇ Cumhuriyet onurla yaşar! Cumhuriyet bağımsızlıktır, onurumuzdur, dirliğimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dır, Yunus Emre'dir, bütün bu değerleri çocuklarımıza anlatmaktır. Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasın, yıkılır bir tanesi daha yapılır. Nihat GENÇ[/SIZE] |
20-Ocak-2010, 17:16 | #4 (permalink) |
Özel Üye Üyelik tarihi: 20-Haziran-2009 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 221
Teşekkürleri: 95
107 mesajına 561 kere teşekkür edildi.
| Adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz kimi katillere 4.000 dolarlık süit bir otel odası düşerken; kimine parklarda ki banklar düşüyor.Bu kadar büyük farkların olmasına anlam veremiyorum gerçekten zenginlerin çok zengin fakirlerin de çok fakir olması hiçte adil değil bir de demokrasiden eşitlikten söz ediyoruz .. Bütün insanların eşit olması için gelir düzeylerinin eşit olması gerekir bu da pek mümkün olmadığı için eşitlik diye bir şey ne bu ülkede ne de dünyada var olan birşey.. Konu Ayçe Ezgi tarafından (21-Ocak-2010 Saat 13:47 ) değiştirilmiştir. |
Ayçe Ezgi kullanıcısına teşekkür edenler: | zumrut_ (21-Ocak-2010) |
20-Ocak-2010, 21:27 | #6 (permalink) |
Özel Üye Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Yaş: 59
Mesajlar: 257
Teşekkürleri: 102
80 mesajına 302 kere teşekkür edildi.
| Hoş bir paylaşım... Bendeki dosyada bu foto da var.
__________________ Dünyayı güzellik kurtaracak... |
kt. kullanıcısına teşekkür eden 2 üye: | Tugay NAYKI (20-Ocak-2010), zumrut_ (21-Ocak-2010) |
21-Ocak-2010, 11:30 | #7 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: BURDUR Yaş: 66
Mesajlar: 2.075
Teşekkürleri: 565
836 mesajına 4.324 kere teşekkür edildi.
| Tezatlar ülkesinde yaşıyoruz vesselam !! Bilgilendirme için teşekkürler Zümrüt hanım..
__________________ Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler !!! KEMAL ATATÜRK Öğretmenler ; Cumhuriyet sizden fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister KEMAL ATATÜRK |
Etiketler |
kentsel, yoksulluk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |