Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda  
Ana Sayfa'ya Git Forum'a Git Arşiv
Go Back   Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda >

GENEL TOPİK

> GENEL

GENEL Her konuda yazıp çizebileceğiniz bölümümüz.

Alternatif Tezler..

Alternatif Tezler.. Genel Kabul Gören Tez Yaklaşık 10.000 yıl önce son buzul çağı sona ermeye, eriyen buzulların suları alçalmış olan denizleri tekrar doldurmaya başlamıştır. Bu zamana kadar varolmuş olan Asya - Amerika bağlantısı ...
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 25-Ocak-2010, 21:25   #1 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart Alternatif Tezler..

Genel Kabul Gören Tez

Yaklaşık 10.000 yıl önce son buzul çağı sona ermeye, eriyen buzulların suları alçalmış olan denizleri tekrar doldurmaya başlamıştır. Bu zamana kadar varolmuş olan Asya - Amerika bağlantısı Beringiya da tekrar sular altında kalmış ve o zamana kadar iki kıta arasında gerçekleşen göçebe trafiğine son vermiştir.

Türklerin ataları, Batılı tarihçiler tarafından M.Ö. 2500 ile M.Ö. 1700 yılları arasındaki Afanasiyevo kültürü ile başlar ve M.Ö. 1700 ile M.Ö. 1200 yılları arasındaki Andronovo Kültürü ile devam eder. Bu ırkın savaşçı ve göçebe kültüre sahip olduğu, M.Ö. 1700 yılları sonrasında kitleler halinde Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasındaki bölgeye yayıldığı bilinmektedir.

Türklerin de en eski ataları aralarında bulunmuş olması gereken bu çekik gözlü ve brakisefal tipi insanlardan oluşan göçebe toplulukların o dönemdeki yaşam şekillerini, Sibirya ile Alaska yerlilerinin ortak noktalarını bularak, net bir şekilde ortaya koyabilmek mümkündür. Elde edilen manzara iyi gelişmiş bir göçebe kültürünü göstermektedir. Türklerin en eski ataları uzun süre böyle yaşamış, ve bu kültürü hayvan yetiştiriciliği ile geliştirmişdir. M.Ö.450 yıllarına kadar Sibiryanın Tayga ikliminde ren geyiği yetiştiricileri olarak yaşadıkları kabul edilir. M.Ö.450'den itibaren Moğolistan'a doğru hareket ettikleri ve orada bulunan Hint-Avrupa halklarını oradan kaçırdıkları, bölgede bulunan kafataslarının incelenmesi ile kanıtlanmıştır.

Jean-Paul Roux Türklerin Tarihi adlı kitabında Altay halklarının bu dönemdeki coğrafi dağılımlarını şöyle tarif etmektedir:

Alternatif Tezler..

Az çok güvenilir bir yer saptamasında bulunamadığımız en eski Orta Asya insan coğrafyası tablosu Ön-Tunguzları en doğu uç noktaya, yani bugünkü Mançurya'ya, Ön-Moğolları Doğu Moğolistan ile Batı Mancurya'ya yerleştirir. Ön-Türkleriyse Moğolistan'ın büyük bir bölümüne ve Balkaş Gölü yönünde biraz daha batıya doğru yayarak yerleştirmektedir. Bunun dışında kalan bütün bölgeler ile güneydeki ve batıdaki bozkırlar Hint-Avrupalıların ve paleo-Asyalıların bölgeleridir ve bu bölgelerde en küçük Altay yerleşimine henüz rastlanılmamıştır. Sibirya'da zamanında Karasuk diye anılan (M.Ö.1200-700) ve Yukarı Yenisey kıyısında bulunan Minusinsk bölgesinde yapılan kazılarda çıkan brakisefal kafataslarında düzenli bir artış görülmüştür. Bu, büyük bir olasılıkla Ön-Türklerin sonraki devirlerde buraya yerleşmesinden kaynaklanmaktadır. Tagar çağındaysa (M.Ö.700-300) aynı durum Altay bölgesinde meydana gelmiştir. Ve nihayet M.Ö.300 yılından sonra Güney Sibirya ile Altay sıradağlarının güneyinde brakisefallerde artış meydana gelmiştir. Dolayısıyla Türklerin o güne kadar hep kuzeyde kalan atalarının miladın başlarında, önceleri yavaş yavaş, daha sonralarıysa birden kopup gelerek Balkaş Bozkırları ile Tien-Şan Dağlarının kuzey bölgelerine kadar eriştiklerini söyliyebiliriz.

Bu yeni gelenler, önlerine çıkan Hint-Avrupalıları kovmuşlar, onlara karışmışlar ya da onları etkileri altına alarak, kendi kültür ve dillerini benimsemelerini sağlamışlardır. Büyük bir olasılıkla Kırgızlar da bu etkinin altında kalmıştır ve onlarla birlikte ilk defa (?) Hint-Avrupalı olan, en azından Mongoloyit olmayan bir halk da Türklerin arasına katılır. (Sayfa 53/54)

Alternatif Tezler..

Ön-Türkler'in, kültürel açıdan M.Ö'ki karanlık dönemleri açısından Afanasyevo kültürü, Anav Kültürü, Andronovo Kültürü, Karasuk kültürü, Tagar Kültürü, Kelteminar Kültürü gibi alanlardan etkilendikleri ve Türk kültürünün bu tarihi çevrelerden beslendiği ileri sürülmektedir.

Alternatif Tezler

Kazım Mirşan'ın tezlerine göre Türklerin alfabetik yazı kullandıklarını gösteren en temel kanıt 1970 yılında, Kazakistan'ın Alma-Ata (Almatı) şehrinde bulunan Altın elbiseli adam adıyla bilinen anıt mezardaki kanıtlardır. Bu anıt mezar Alma-Ata'nın 50 km kadar kuzeyindeki Esik kasabasında bulunur. Altın elbiseli adamın yanında kendisiyle birlikte mezara konulan gümüş kapın üzerindeki iki satırlık yazı Türkçe olarak Kazım Mirşan tarafından okunmuştur. Kazak Tarihçi Prof. Dr. Olcas Süleymanof da aynı şekilde okumuştur. Bu buluntu ışığında yapılan Sovyet ve Kazak araştırmaları sonucu altın elbiseli adamın M.Ö.500 yılından daha eski dönemde yaşamış olduğu sanılmaktadır. Altın elbiseli adamla birlikte bulunan gümüş kaptaki yazı Ön-Türk alfabesi ile yazıldığı iddia edilir. Öte yandan Kazım Mirşan gibi bazı araştırmacılar farklı bir Türk tarihyazımını ileri sürerler.



Konu GUNBAN tarafından (26-Ocak-2010 Saat 18:06 ) değiştirilmiştir.
zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler:
bahriaskin (27-Ocak-2010)

Alt 25-Ocak-2010, 23:28   #2 (permalink)
Tugay NAYKI
Bizim Coğrafya Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009
Ad- Soyad: Mustafa Yıldız
Mesajlar: 4.878
Teşekkürleri: 2.435
1.608 mesajına 9.665 kere teşekkür edildi.
Standart

Zümrüt hanı çok teşekkürler..
__________________
''Bu topraklar bomboş arsalar değildir, adı Vatandır. Vatan; Dünyada, parası, fiyatı, karşılığı, borsası, piyasası olmayan tek şeyin adıdır.''

Nihat GENÇ


Cumhuriyet onurla yaşar! Cumhuriyet bağımsızlıktır, onurumuzdur, dirliğimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dır, Yunus Emre'dir, bütün bu değerleri çocuklarımıza anlatmaktır. Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasın, yıkılır bir tanesi daha yapılır.

Nihat GENÇ
[/SIZE]
Tugay NAYKI isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
alternatif, tezler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:20.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by BizimCografya.com® Copyright ©2008 - 2011, Baylas
Bu Forumda üyeler kendi düşüncelerini yazabilir bu yüzden yazılan içeriklerden BizimCoğrafya.com Sorumlu tutulamaz. Yinede Yasalarca yasaklanmış içerikleri yada telif hakkı olabilecek içerikleri şikayet etmek için info@bizimcografya.com adresine mail atabilirsiniz, en kısa sürede dönüş yapılacaktır...

Baylas | Coğrafya | Sınav | Mynaq