|
GENEL Her konuda yazıp çizebileceğiniz bölümümüz. |
| LinkBack | Seçenekler |
03-Şubat-2010, 18:43 | #1 (permalink) |
Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
| Geçmişten günümüze National Geographic Japonya'da bir keşif ekibi, Sakurajima Yanardağı'nın Ocak 1914'teki patlamasının üçüncü gününde, dağdan hızla uzaklaşıyor. Bu fotoğraf ve aynı ekibin "dumandan korunmak için yüzlerini mendilleriyle koruyarak" lavları izlediği bir diğer kare national Geographic'in Nisan 1924 sayısında yer almıştı. Japonya'da bugüne dek görülen bu en büyük patlama sürpriz değildi. Yanardağı çevreleyen topraklar günlerce guruldadı; yakındaki Kagoshima 30 saat boyunca 417 deprem kaydedildi. Kabaca yontulmuş kalaslar, "çeltik tarlasında yorucu bir günün sonunda bitkin halde evinin yolunu tutan" adam için akarsuyun üzerinde yürüyeceği bir yol oluşturmuş. Yazar, fotoğrafçı, coğrafyacı ve National geographic Society yönetim kurulunun ilk kadın üyesi Eliza Scidmore'un çektiği bu fotoğraf, derginin Temmuz 1914 sayısında yayımlanmıştı. Scidmore, Japonya'yı çok sevmiş ve bu ülkeye yapacağı pek çok ziyaretin ilkini 1885'te gerçekleştirmişti. Sabırlı küçük kedi, aldığı komutlara uymaya çalışıyor. National Geographic'e 1956'da ulaşan ve dergi sayfalarında daha önce hiç yayımlanmamış olan bu fotoğrafa eşlik eden yazıya göre, “Anne babun, Fluffy adındaki kediyi iyi bir maymun yavrusu gibi dik oturtmaya çalışıyor. Ama yavru kedi her defasında dört ayağının üstüne düşüyor. Umutsuz bir vaka gibi”. Helen adlı babun, Silver Springs'te (Florida, ABD) 1929'da kurulan bir hayvanat bahçesinin, Ross Allen Sürüngen Enstitüsü'nün maskotuydu. Elbiselerde payetlerin yerini almış olan balık pulları, fotoğrafa eşlik eden metne göre, "kadınların kuşandığı en son moda" idi. Bu fotoğraf National Geographic'e Haziran 1921'de ulaştı ancak dergide daha önce hiç yayımlanmadı. Ocak 1922 sayısında yer alan ve yazar Louis L Mowbray'in, "Yazar, tamamı balık pullarından yapılmış bir gece elbisesi görmüştü ki gerçeği söylemek gerekirse göz kamaştırıcıydı" notunu düştüğü, "Ilık Suların Vatandaşları" öyküsü için kabul edilmiş olabilir. 1950'de Çin ordusu ilerlerken, 15 yaşındaki Dalay Lama -tahtırevanı inançlı yandaşlarının omuzlarında- (solda) Genç liderlerin hocası olarak hizmet veren ve yaşadığı deneyimleri National Geographic'in Temmuz 1955 sayısında kaleme alan Heinrich Harrer, "Baskı altındaki krallarını kötü ruhlardan korumak için Lhasa'dan -200 mil güneybatıdaki- Chumbi Vadisi'ne uzanan patikayı iki sıra çakıltaşı ile işaretlediler." Stonehenge'te devasa taş anıtların arasında çim biçmek herhalde çok zor bir işti. Sadece bu ünlü taş yapılara değil, aynı zamanda tarihöncesi yüzlerce alana daha ev sahipliği yapan İngiltere'nin Salisbury Ovası, Avrupa'da kalan ender kalkerli yeşil alanların en büyüklerinden biri. 1950'de çekilmiş ve National Geographic'te daha önce hiç yayımlanmamış bu fotoğraftaki adam, çalışmaları hakkında hiçbir yorumda bulunmadı. Bolivya'nın Yerli halkından olan Cholita'lar La Paz'da modern ev eşyaları satan bir mağazaya gelen son ürünleri inceliyor. Bu fotoğraf National Geographic' in Mart 1943 sayısında yayımlanan, “Bolivia, Tin Roof of the Andes” (Bolivya, And Dağları'nın Teneke Damı) adlı makale için çekilmiş, ancak yayınlanmamıştı. Bu kadınlar belki de sadece öylesine bakmıyordu. Amerikan Üniversitesi'nden Profesör Lesles Gil, “Şehirli Cholitalar, insanların kafasındaki, kültürlerini hiç değiştirmedi. 1928 yılında, yazar Maksim Gorki onuruna hazırlanan sloganlar Moskova Bolşoy Tiyatrosu'nun balkonlarına asılmıştı. Fotoğraf, Geographic'in Mayıs 1930 sayısında, William Howard Taft'in “150.000 Millik Seyahatlerimden İzlenimler” makalesiyle yayımlandı. Yıllarca National Geographic Society yönetim kurulu üyeliği yapmış olan ABD eski Başkanı, Rus Devrimi'nden yıllar önce Bolşoy'a bir ziyaretinde “çok güzel bir çocuk balesi” izlediğinden söz ediyor 1957'de, New Mexico'nun Roosevelt ilçesinden bir çiftçi, eliyle eski toprak düzeyini gösteriyor. Bu tepecik ve kumlu toprağı bir arada tutan tek şey, bölgeye özgü mavi çimin derine uzanan kökleri; rüzgâr gerisini oyup götürmüş Roosevelt ilçesinin tarım danışmanı Patrick Kircher, “O günlerde buradaki çiftçiler toprak yüzeyindeki bitki kalıntılarını temizlerdi,” diyor. Kircher, “Ayrıca çok ince bir tohum yatağı elde etmek için taş ve kökleri de ayıklarlardı. William Joseph Showalter, National Geographic'in Ekim 1923 sayısındaki "Otomobil Endüstrisi" adlı makalesinde, "Toplam nüfusu Polonya'dan az olan New York, Pennsylvania, New Jersey ve Maryland'de... ABD hariç, tüm dünyada olduğundan daha fazla otomobil kullanılıyor? diye yazmıştı. Derginin o sayısında, New York''ta, daha yüce bir güce hizmet veren arabalardan biri vardı. Harrison W. Smith, National Geographic'in Şubat 1919 sayısındaki "Sarawak: Beyaz Mihracelerin Diyarı" makalesinde, "Gerçekten de Sarawak ormanı, bizim ormanlarımızdan daha iyi korunuyor," demişti. Ama Borneo'yu ziyaret etmesini asıl tetikleyen şeyin "ülkenin doğa tarihi değil, "ilkel" ve ilginç insanlarla tanışma fırsatı" olduğunu da eklemişti. Fakat belki de o insanlar Smith'le tanışmaya o kadar da meraklı değildi. Willard Price, N. Geographic'in Ekim 1945 tarihli sayısında yayımlanan Kore konulu makale için çektiği bu fotoğrafla ilgili olarak, “Yerel batıl inançlara göre yılancık hastalığının (bakteriyel bir deri enfeksiyonu) tedavisinde bir domuz öldürülür, kesilerek açılır ve hasta içine konulur,” diye yazıyor. Ama, “Sunçan'daki Güney Presbiteryen Hastanesi'nden Dr. J. M. Rogers, biraz farklı bir tedavi öneriyor” diye de ekliyor. Güney Dakota'daki Rushmore Dağı'na yapılan ikinci heykel, ABD'nin üçüncü Başkanı'na aitti –ve heykeltıraş Gutzon Borglum, Thomas Jefferson'ı ancak ikinci denemesinde doğru yapabildi. İlk denemesinde George Washington'ın sağında yer alan çalışma, granitteki bir kusur yüzünden bozuldu. Ve 1934 yılında patlatılarak dağın yüzünden yok edildi. Borglum'un, –Washington'ın solunda yer alan– ikinci Jefferson'ı (üstte) 1936 yılında tamamlandı. Dehşet içindeki turisler Kapuçin Manastırı'ndaki (Palermo,Sicilya) mumyalaşmış binlerce cesedin arasında tek sıra halinde dolaşmaya 1700'lü yıllardan itibaren başlamıştı. Düşüncelere dalmış bu keşiş de, ziyaretçilere katakompları gezdiren isimlerden biriydi. Bu fotoğraf, National Geographic'te yer almadıysa da, aynı fotoğrafçının çektiği benzer bir kare Eylül 1924'te dergide yayımlanmıştı. Fotoğraf altında, her iskeletin “kimliğini belirten bir etiketi” olduğu yazıyordu. New Orleans'taki Mardi Gras kutlamalarında veren Times-Picayune gazetesininden fotoğrafçı John Hypolite Coquille'e poz veren çocuklara ilişkin gizemli olan tek şey maskeleri değil. Bu kareyle ilgili ne bir isim, ne bir tarih kalmış bugüne (National Geographic'te de yayımlanmamış), ama Coquille'in gazete için 1912-1920 yılları arasında çalıştığı biliniyor. Bilinemeyenler bununla da bitmiyor: Benzer giyinmiş bu ikili, iki kız kardeş olmayabilir. Hatta kız çocuğu bile olmayabilirler Belucistan'ın Kalat Hanı'nın çocukları saray bahçesinde oynuyor; tarih, 1950'ler. Çocukların babası Mir Ahmed Yar Han, bu kareyi çeken gazeteci Sylvia A. Matheson'a sarayını Queen Mary gemisine benzeyecek şekilde asarladığını anlatmış, gazeteci de "birkaç ‘güverte'si olan yapının en üst ‘güverte'sinde kendi katı, -‘Kaptan Kamarası'- bulunuyor," diye yazmıştı. Kalat, 1948'de Pakistan'ın bir bölgesi oldu ve Pakistan hükümeti bir süre sonra Mir Ahmed Yar Han'ın yetkilerini elinden aldı Dünya'dayken yaklaşık 18 kiloydu. Ama 1961 yılının Ocak ayında, Mercury-Redstone 2 roketiyle yaptığı 16 dakikalık uçuşun altı buçuk dakikası boyunca, Ham adlı şempanzenin ağırlığı yoktu. NASA uzmanları, şempanzenin uçuşunu, kısa bir süre sonra uzaya gönderecekleri insan astronotların yaşam destek sistemleri üzerindeki çalışmalarında kullandı: Algılayıcılar Ham?in yaşamsal belirtilerini, bilgisayarlar ise basit işlemleri yerine getirmesini izledi. Ham tüm uçuş testlerinden başarıyla geçti. Tonga'ya, Kral 4. Taufa'ahau Tupou'nun tahtı devralma haberini yapmaya giden NG yazarı ve fotoğrafçısı Luis Marden, kralı dalgalara hükmederken yakalama şansını da buldu. 1968 yılının Mart ayında dergide yayımlanan bu fotoğrafın altında, “147 kiloluk Taufa'ahau, büyük sörf tahtasıyla Büyük Okyanus'un güçlü dalgalarıyla boğuşuyor" diye yazıyordu. Marden'in söylediğine göre zayıf olmak Tonga'da o kadar da önemli bir şey değil. Kovboyları havada yakalamayı bir kariyere dönüştürdü. 1910?1952 yılları arasında, ABD'de yapılan büyük küçük bütün rodeoları, tekmelere sadece bir fotoğraf makinesi uzaklıktan izleyen Doubleday, binici Tex Parker'ı (üstte) 1919'da, Wyoming'deki Cheyenne Sınır Festivali rodeosunda fotoğraflamış. Bu kare National Geographic'te daha önce hiç yayımlanmadı ama ünlü bir kartpostal oldu; "Yaşlı Dub" kariyeri boyunca milyonlarca rodeo fotoğrafını bu şekilde sattı. |
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler: | Fatih GÜRIŞIK (03-Şubat-2010) |
03-Şubat-2010, 19:55 | #2 (permalink) |
Özel Üye Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: Kayseri Yaş: 43
Mesajlar: 983
Teşekkürleri: 856
476 mesajına 1.541 kere teşekkür edildi.
| Çok teşekkürler Zümrüt Hanım ellerinize sağlık paylaşımınız için,National Geographic'in atlas ve fotoğraf çalışmaları gerçekten harika.. |
Etiketler |
geçmişten, geographic, günümüze, national |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |