Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda  
Ana Sayfa'ya Git Forum'a Git Arşiv
Go Back   Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda >

GENEL TOPİK

> GENEL

GENEL Her konuda yazıp çizebileceğiniz bölümümüz.

Osmanlı Amerika'ya Askeri Yardımı..

Osmanlı Amerika'ya Askeri Yardımı.. Osmanlı Amerika'ya neden 2 deve hediye etmişti? 1800'lü yıllarda Amerika Birleşik Devletleri güney komşusu Meksika'yla girdiği savaşlar genellikle vahşi ve ıssız çöllerde geçmişti. Motorlu araçların mevcut olmadığı devirde, savaş ...
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 25-Mart-2010, 00:53   #1 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart Osmanlı Amerika'ya Askeri Yardımı..

Osmanlı Amerika'ya neden 2 deve hediye etmişti?
1800'lü yıllarda Amerika Birleşik Devletleri güney komşusu Meksika'yla girdiği savaşlar genellikle vahşi ve ıssız çöllerde geçmişti. Motorlu araçların mevcut olmadığı devirde, savaş sırasında Amerikan ordusu en büyük sıkıntıyı nakliye ve ikmal konusunda çekmişti. Savaşan birliklere yiyecek, su, cephane ve yaralılar için gerekli sıhhi malzemenin ulaştırılması büyük bir problem olmuştu.

ABD'li devlet adamlarının aklına dâhiyane bir fikir geldi. 19.yy.da Avrupa devletlerinin Orta Doğu'da giriştikleri sömürgecilik savaşlarında nakliye için çöllere ve çorak alanlara olağan üstü dayanıklılık gösteren develerden faydalanmak istediler. Ordu nakliye sistemini deve katarlarıyla takviye etmeye ve hatta bunu ön plana almaya karar verdi.

Ancak bu sırada develerin bol olduğu Arap ülkeleriyle resmi temaslar olmadığından, bu hususta döneminde her başı sıkışanın imdadına yetişen Cihan Devleti Osmanlı'ya baş vurmaya karar verdiler.

Bununla ilgili Amerikan donanmasının bir nakliye gemisi 1855 yılı Ekim ayında İstanbul'a geldi. Geminin kaptanlığını David Dixon Porter yapıyordu. Mr. Porter Amerika'nın ilk Türkiye büyükelçisiydi.

Amerika'nın İstanbul elçiliği osmanlı Hariciye Vekaletine 29 Ekim 1855 tarihinde gönderdiği yazıda şöyle diyordu: "ABD tarafından bundan sonra Meksika ve California'da deve kullanılmasına karar verilmiş ve İstanbul'dan 35 devenin getirilmesi için Amiral David'in kumandasında ki bir gemiyi bu tarafa göndermiş olduğundan, Türkiye ile Amerika arasında mevcut bulunan iyi ilişkiler ve dostluk dolayısıyla 35 devenin verildiği taktirde bunun büyük bir memnunluk doğuracağını Amerikan elçisi arzu ve beyana cesaret eder."

Bunun üzerine Sadrazam Mehmet Emin Paşa, saray başkatipliğine Amerika'nın istediği 35 deve ile ilgili olur yazısını yazmış, Sultan Abdülmecit'te olumlu irade de bulunmuştur.

Böylece Amerika'nın istediği develer bedelsiz olarak verilmiş. Amerika'ya ilk askeri yardım Osmanlı Devleti tarafından yapılmıştır.

Ne gariptir ki; o zaman Amerika'ya yardım eden Türkler daha sonra bu ülkeden yardıma muhtaç hale gelmiştir. Bu da tarihin garip bir cilvesidir. 1850’lerde Amerika’ya deve götüren 3 Türk’ün hikayesi sinema filmi oluyor..

Son yıllarda atağa geçen Türk sineması, şimdi de iddialı bir kovboy filminin hazırlıklarına başladı. Senaryosunu Yiğit Güralp'in yazdığı, yönetmenliğini ise Yücel Yolcu'nun yapacağı "Kahraman Şerif" adlı filmde, 1850'lerde Amerika'ya deve götüren üç Türk'ün hikâyesi anlatılıyor.

Korku, gerilim, bilim kurgu gibi değişik türlerde başarılı yapımlara imza atan Türk sineması, şimdi de iddialı bir kovboy filminin hazırlıklarına başladı. Senaryosunu Yiğit Güralp'in yazdığı, yönetmenliğini ise Yücel Yolcu'nun yapacağı "Kahraman Şerif" adlı filmde, 1850'lerde Amerika'ya deve götüren üç Türk'ün hikâyesi anlatılıyor. Daha önce "Ümit Milli" ve "Ah Polis Olsam" gibi dizilere imzasını atan yapım şirketi İstanbul Mass Media, "Kahraman Şerif" adlı filmin çekimlerini, şimdiye kadar 20'den fazla filme ev sahipliği yapmış John Wayne, Lee Van Cleef, Charles Bronson gibi birçok ünlüyü ağırlayan, Colorado'da Buckskin Joe isimli tarihi Western kasabasında yapacak. Çekimlerine Temmuz ayında başlanacak ve 2008 sömestre döneminde vizyona girmesi planlanan filmin konusu, 1800'lü yılların ortalarında Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti'nin, ordunun eksiklerini gidermek üzere, Osmanlı Devleti'nden deve sipariş etmesiyle yola çıkılarak kurgulanmış bir öykü. 30 deveyi teslim etmesi için birbirinden farklı özelliklere sahip üç Osmanlı, bin bir macerayla satış ve teslimatı gerçekleştirmek üzere develeri Texas'a ulaştırmak üzere yola çıkar. Bu üç Osmanlı Hacı Ali, Yorgo ve İlyas Bey'dir. Gerçek hayattan esinlenilen hikâyede bu üç Türk'ün Arizona çölünde ve Meksika'daki küçük bir kasabada yaşadıkları maceraları anlatılıyor.
İki çift devenin hikayesi meğer ne kadar uzunmuş.
Abdülmecit Han döneminde, ABD’nin talebi üzerine bu ülkeye iki çifti hediye olmak üzere toplam 35 deve verilir. O yıllarda Bush’un memleketi Texas yüzünden ABD, Meksika ile savaş halindedir. Önce zor durumda olan ABD Osmanlı’nın verdiği develer sayesinde üstünlük sağlar ve savaşı kazanır.

Amerika’ya bu develerle birlikte üç deve bakıcısı da gönderilir. Biri Hacı Ali’dir. Philip Tedro adıyla Amerikan ordusunda görev alır. 1902 yılında Arizona’da vefat eder. Mezarına “Deve” heykeli dikilir. Diğeri Rum asıllı Yorgo’dur. O’da George ismini alır. Ve 1906 yılında Los Angeles’da ölür. Diğer bir deve bakıcısı ise İlyas beydir. Amerika’da Meksika asıllı bir kızla evlenir. Bir oğlu olur; Elias (İlyas oluyor) Pluaturco Calles…

Bakıcıların ABD macerası birer cümleyle böyle. Peki ya develerimizin akıbeti? Dostumuzun ifade ettiğine göre, Meksika savaşından sonra Develerin önemi ortadan kalkar. Develerimiz sirklere ve hayvanat bahçelerine dağıtılır. Yani savaş kazandıran develer sirk hayvanı yapılır. (Develerimize yapılan muameleden de anlaşılacağı gibi ABD’nin vefa duygusu yoktur. ABD dostlarına duyurulur )

Peki hikaye burada bitti mi?

Hayır. Meğer bu bizim develerin hikayesi halen devam ediyormuş. Hem de sigara paketlerinin üzerinde. Bu ilginç ayrıntıları veren dostumuzun iddiasına göre Camel sigaralarının üzerindeki deve resmi, bizim o develerimizin anısına konulmuş.

Görüyorsunuz iki deve diye girdik ama altından neler çıktı…

Camel Sigarasindaki Devenin Anlami Neymis?

Porter kaptanliginda bir gemi Marmara Denizi'nden giris yapar Istanbul Bogazi'na.
Tophane aciklarinda demirleyen bu gemi tum Istanbul'un ilgi odagi olur.
Geminin Istanbul'a geldigini duyan herkes, ama herkes Tophane'ye dogru kosar.
Neden mi?
Bunun nedeni geminin diregine asili bayrak.
Evet oyle bir bayraktir ki bu; ustunde cok ama cok sayida yildiz vardir ve Istanbul'lu bu kadar yildizi bir bayrakta ilk kez
birarada gormektedir.
Tahtta donemin padisahi Sultan Abdulmecid oturmakta. Abdulmecid, saray penceresinden soyle bir bakar limana:
-Lala bu gelen kim ola?
-Devletlim, Amerika BirlesIk Devletleri derler namina.
Abdulmecid sasirir.
-Tek baslarina gemi alamamislar da, birlesmisler de mi almislar? Kim bu Amerika? Ne isterler bizden?
Neden geldi bir savas gemisi, David Dixon Porter kaptanliginda Istanbul'a? O yillarda mavi ceketliler, yani Amerika suvarileri
kararli. Kizilderililerin isini bitirecekler ve o yillarda Kizilderili direnisi Amerika'da ic bolgelere, yani collere cekilmis
ve Amerikalilar kizilderililerin islerini bitirecekler ama atlar colde gitmiyor!!!! Ne gider bu colde ?
"Colde giden bir hayvan olsa, kizilderililerin isini bitirecegiz" derler ama oyle bir hayvan yok ki!
Biri cikiyor diyor ki:
-Efendim colde giden bir hayvan var.
- Nedir?
-Deve
-Ne?
-Deve
Bakin o yillarda biz Amerika'yi, Amerika ise deveyi tanimiyor. Dunya bir zamanlar boyle bir yerdi.
-Kimde vardir bu deve gidip alalim
-Osmanlida var
-Gidilsin 30 deve satin alinsin.
David Dixon Porter o 30 deveyi satin almak icin geldi Istanbul'a.
Abdulmecid: 2 Deve de benden hediye bu Amerika'ya belli olmaz bakarsin bizim de bunlara isimiz duser Olmaz ya !!
Abdulmecid 'in de hediye ettigi 2 deve ile birlikte tam 32 deve ile David Dixon Porter kaptanligindaki ABD savas gemisi Marmara
Denizinden ayrildi.
Iste bu da bizim tarihimizde Amerika BirlesIk Devletleri'ne ilk ve tek silah yardimimizdir.
Ve bu deve daha sonralari Turk-Amerikan tutunu ile elde edilen bir sigara paketinin uzerinde yerini aldi .
CAMEL Osmanlinin Amerika'ya satmis oldugu, Amerika'nin tanimadigi DEVE
1856 yılında Amerikanın uçsuz bucaksız topraklarında kızılderilerle savaş ve eyaletler arası kölelik sorunu olanca hızıyla sürüyordu. Zamanın Amerikan başkanı Franklin Pierce bu geniş topraklarda lojistik desteği sağlamak için Osmanlı hükümdarı 1. Abdülmecid'den yardım ister. Sultan Abdülmecid seksen altı deve ile beraber altı Türk bakıcıyı Ege bölgesinden seçip Amerika'ya yollar. Bu develerden altı tanesi Sultanın başkana özel hediyesidir. Amerika'ya giden bu altı Türk'ten ikisinin isimlerini biliyoruz, Hacı Ali Efendi ve İlyas Bey. Hacı Ali Efendi ve adamları develeri ile birlikte Amerikanın doğusunda ilk posta teşkilatını kurar. Günümüzde Arizona'da Hacı Ali Efendi anısına dikilmiş bir de heykel var.

İlyas Bey'e gelince, kendisi daha sonra Meksika'ya yerleşmiş. İlerliyen yıllarda kendi soyundan gelen Plutarco (Türk) Elias (İlyas) Calles 1924,1928 yılları arasında Meksika devlet başkanlığına seçilir. Ülkede tarımdan eğitime geniş reformlar yapan Calles, ülkede din ve devlet işleri yeniden düzenlemiştir. Seksenli yılların ortasında yine İlyas Bey'in soyunda gelen biri Meksika içişleri bakanlığı da yapmıştır.


zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür eden 2 üye:
bahriaskin (27-Mart-2010), canselcan (25-Mart-2010)

Cevapla

Etiketler
amerikaya, askeri, develer, osmanlı, yardım, yardımı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:16.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by BizimCografya.com® Copyright ©2008 - 2011, Baylas
Bu Forumda üyeler kendi düşüncelerini yazabilir bu yüzden yazılan içeriklerden BizimCoğrafya.com Sorumlu tutulamaz. Yinede Yasalarca yasaklanmış içerikleri yada telif hakkı olabilecek içerikleri şikayet etmek için info@bizimcografya.com adresine mail atabilirsiniz, en kısa sürede dönüş yapılacaktır...

Baylas | Coğrafya | Sınav | Mynaq