Doğru Bildiğimiz
YANLIŞ: Beş duyu organımız vardır –görme

işitme

dokunma

koklama ve tat alma.
DOĞRU: Aslında çok daha fazla sayıda duyumuz bulunur. Kimileri bu sayıyı 21’e kadar çıkartmıştır. Bunlardan en bariz olanları denge

acı ve ısıdır. Ayrıca 4 tane içsel duyumuz vardır: hayal gücü

hafıza

sağduyu ve değerlendirme gücü.
YANLIŞ: Gökkuşağında yedi renk vardır.
DOĞRU: Gökkuşağındaki renkler kırmızı

turuncu

sarı

yeşil

mavi

çivit mavisi ve mor olarak bilinir.
İşin aslı

gökkuşağında kesintisiz bir renk spektrumu vardır

ancak insanın renk algısı

ortada bir kuşak serisi olduğu yanılgısını yaratır. Kimi gökkuşaklarında ise insan gözünün görebileceği 7’den fazla kuşak bulunur.
YANLIŞ: Alkollü içecekler vücudu ısıtır.
DOĞRU: Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Yine de filmlerde alkol üşümenin çaresi olarak gösterilmeye ve insanlar

boyunlarında likör fıçısıyla gezen St. Bernard köpekleriyle ilgili efsaneye inanmaya devam ediyor. Oysa alkol aldığınızda vücut ısınız düşer

çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık hissi

kanın yüzeye
doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi gerçeğiyle açıklanabilir.
YANLIŞ: Küçük depremler

büyük depremlerin gerçekleşme şansını azaltır.
DOĞRU: Küçük sarsıntıların meydana gelmesinin büyük bir depreme yol açabilecek basınç birikimini hafiflettiğine dair ortak bir kanı vardır. Fakat bunun doğruluk payı yoktur. Sismologlar

6 büyüklüğündeki bir depremin 5 büyüklüğünde 10 adet

4 büyüklüğünde 100 adet

3 büyüklüğünde 1000 adet vs depremin toplamına eşit olduğunu gözlemlediler. Bu

çok sayıda küçük deprem demek oluyor

ancak büyük bir depremi bertaraf edebilecek kadar fazla sayıda küçük sarsıntının gerçekleşmesi mümkün değildir.
Örneğin 6 büyüklüğündeki bir depremin yarattığı enerjinin oluşması için 32 kere 5 büyüklüğünde

1000 kere 4 büyüklüğünde

32000 kere 3 büyüklüğünde deprem olması gerekir. Dolayısıyla

her ne kadar büyükten ziyade küçük sarsıntılar kaydediliyor olsa da bunlar hiçbir zaman arada bir görülen büyük bir depremi saf dışı edemez.
YANLIŞ: Yemek yedikten sonra yüzmek için en az 30 dakika beklenmelidir.
DOĞRU: Vücudun

kan dolaşımını sindirim sistemine yönelttiği ve kaslardan uzaklaştırdığı

bunun da krampa yol açabileceği gerçeğine dayanan teorik bir endişe olmasına karşın bugüne kadar hiç kimse dolu bir mideyle yüzdüğü için boğulmadı. Büyük bir tabak yemek yedikten sonra yüzmek size rahatsızlık verebilir

ancak boğulmanıza sebep olmaz. Eğer kramp girse bile çoğunlukla

ciddi bir zarar görmeden sudan kolayca çıkabilirsiniz.
YANLIŞ: Dünya nüfusu tehlikeli denebilecek bir yoğunluğa ulaştı veya ulaşmasına az kaldı.
DOĞRU: Bu söylenti

uzun süredir ortalıkta dolaşıyor – ta 18’inci yüzyılda Malthus isimli bir Anglikan kilisesi rahibi

çevrecilere: “Nüfusun gücü

yeryüzünde insanların rızıklarını verecek güçten çok daha büyüktür” dediğinden beri… İşin aslı

dünya fazlasıyla boş alanı bulunan geniş bir gezegendir. O zaman

6 milyar insanı yerleştirmek için ne kadar alana ihtiyaç duyulur?
Bir fikir vermesi açısından

Japonya’nın ulusunu ele alalım. Yüzölçümü 377

873 km2 olan Japonya’da kişi başına yaklaşık 62 m2 düşüyor. Eğer dört kişilik aileleri

her katta bir aile olacak şekilde iki katlı binalara yerleştirecek olursak her apartman 492 m2 yer kaplayacaktır. Eğer dört kişiye 743 m2’nin düştüğü A.B.D ortalamasını ele alacak olsak bile

gezegenin tüm nüfusu Teksas ve Nevada eyaletlerinin toplamı kadar bir alana rahatlıkla sığar. Geri kalan tüm topraklar ise üretim ve eğlence mekânlarına kalır.
YANLIŞ: Uçakta cep telefonu kullanmak uçuş emniyetini tehdit eder ve uçağın düşmesine sebep olur.
DOĞRU: Federal Havacılık Kurulu

25 senedir her türlü elektronik cihazı radyo frekansının 100 katındaki parazit seviyelerinde test etti

fakat hiçbir sorun meydana gelmedi. Kurum

çalışan elektronik cihazlarla uçağın düşmesi arasında bir bağlantının kanıtlanmadığını açıkladı. Bu nedenle havayolu şirketleri bu konudaki politikalarını kendileri belirliyorlar. Uçuş sırasında cep telefonunuzu kullanırsanız uçuş ekibiyle çatışma riskini almış olursunuz ancak uçak düşmez. Bundan dolayı kimi havayolu şirketleri

uçuş sırasında cep telefonu kullanımını serbest bırakmaya başladılar.
YANLIŞ: İnsanlar yaşlandıkça huysuz ve aksi olurlar.
DOĞRU: Yeni yapılan bir çalışmaya göre 30 yaşından sonra kişilik çok fazla değişikliğe uğramıyor. Yani eğer 40’lı yaşlarınızda neşeli ve sosyal bir insansanız

80 yaşınızda da öyle olacaksınız demektir. Bazı yetişkinlerin yaşadığı kayda değer karakter değişiklikleri ise yaşlanmaya değil

bunama veya felce bağlı olarak ortaya çıkar. 30 yaşından sonra evlenmek isteyenler için bu

dikkate almaya değer bir bilgi olabilir

çünkü böylece müstakbel eşinizin size karşı davranışlarının ilerleyen yaşlarında da
YANLIŞ: Suşi

çiğ balıktır.
DOĞRU: Suşi çiğ balık demek değildir ve tüm suşilerin içinde de çiğ balık bulunmaz. Japonların çiğ balık için kullandıkları terim “sashimi”dir. Suşi terimi ise yemeğin içindeki pilavın ekşi bir sosla birlikte hazırlanması yöntemine gönderme yapar. Pilavda kullanılan malzemelerin arasında geleneksel olarak çiğ balık kullanılıyor olabilir

ancak bu pilavda aynı zamanda pişirilmiş deniz ürünleri

balık umurtası

yumurta veya çeşitli sebzeler de bulunur. Yosuna sarılmış suşi ve diğer malzemelerden oluşan yemekler ise suşi değil “makizushi” olarak adlandırılır.
YANLIŞ: Cep telefonu kansere neden olur.
DOĞRU: Açılan davalar ve medyada çıkan birtakım haberler

cep telefonunun kansere sebep olduğu -özellikle de beyin kanseri- efsanesini besledi. Tüketiciler daha sonra bu iddiayı yalanlayan haberleri görmemiş olabilirler

çünkü bunlar

cep telefonu tehlikesini vurgulayan haberler gibi baş sayfalardan verilmediler. Bazı çalışmalar

seyrek görülen beyin tümörü oluşumlarıyla cep telefonu kullanımı arasında bir bağlantı olabileceğini gösterdi

fakat beyin kanseriyle ilgili iddiaların geçersizliği

çeşitli çalışmalar sonucu doğrulandı.
YANLIŞ: Christopher Colombus dünyanın yuvarlak olduğunu keşfetti.
DOĞRU: Bu

milyonlarca insanın inandığı çok eski bir efsanedir. Bize aktarılan hikâyede

çevresinde bulunanların Cenevizli Colombus’un yapacağı yolculuğun başarısızlıkla sonuçlanacağına hüküm verdikleri

çünkü dünyanın sonuna gelerek oradan düşeceğine inandıkları anlatıldı. Bu

1490’larda oluyordu. Fakat insanoğlu dünyanın yuvarlak olduğunu bundan 2000 yıl öncesinden beri

(henüz dünya üzerinde İspanya diye bir ülke olmadığı zamanlarda) yani Pitagor bu fikri ortaya attığından beri

biliyordu.
Colombus

asıl varmak istediği yeri bulamadı

fakat bu yolculuk sayesinde Amerika’yı keşfetmiş oldu. Bu da

başarısız bir yolculuk için kötü bir son sayılmaz. Dünyanın yuvarlak olduğu teorisi o kadar iyi bir şekilde kurulmuştu ki

tüm navigasyon yöntemleri bu teori üzerine temelleniyordu.
YANLIŞ: On yıl içinde dünyada hiç muz kalmayacak.
DOĞRU: Aslında bu efsanede bir gerçeklik payı bulunuyor. Şöyle ki; bazı Asya ülkelerinde

Panama hastalığı adıyla da bilinen ve muzları tehdit eden bir hastalık var. Ancak bu durum dünyadaki tüm muzları –hatta Asya’dakileri bile- yok edebilecek kadar etkili değil. Üstelik Asya’da tehdit altında olan bu muz türü

dünyada bulunan ve insanların yemesinde bir sakınca görülmeyen 300 türden yalnızca bir tanesi.
YANLIŞ: Newton

altında oturduğu ağaçtan kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekimi kanununu geliştirdi.
DOĞRU: İnsanlık tarihine mal olmuş büyük bir buluşun göz kırpar gibi ve tamamıyla tesadüfî bir olay sonucu gerçekleştiği düşüncesi her zaman heyecan vericidir. “Eğer doğru kişi

doğru zamanda

doğru yerde olmasaydı

insanlık çok önemli bir bilgiden mahrum kalacaktı” fikrine inanmak isteriz. Newton’un yerçekimi kanununu

kafasına düşen bir elma sayesinde bulduğuyla ilgili hikâyeyi de bu yüzden severiz. Ancak işin gerçeği şöyle:
Newton’la bir elma arasında kurulan ilk ilişki

bilim adamının ölümünden 60 yıl sonrasına dayanıyor: “Bir bahçede gezinirken

elmayı ağaçtan düşüren yerçekimi kuvvetinin yerden belli bir uzaklıkla sınırlı olmadığı

bu kuvvetin çok daha büyük olduğu düşüncesi aklına geldi.” (John Conduitt)
YANLIŞ: Einstein matematik dersinde başarısızdı.
DOĞRU: Bu

hemen herkesin inandığı yanlış bir bilgidir. Kaynağı ise 1935 yılında yayımlanan bir makaleye dayanır. Matematik derslerinde başarısız olan pek çok öğrenci bu hikâyeden cesaret alarak kendileri için de bir umut olduğunu düşünseler de

işin aslı Einstein henüz daha çok küçükken dehasını kanıtlamıştı.
YANLIŞ: Margarin

plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.
DOĞRU: Pek çok Amerikalının bu efsaneye inanmasına rağmen her sene

yedikleri tereyağının dört katı kadar margarin tüketmesi oldukça şaşırtıcı… Her ne kadar margarin hakkında duyduğumuz çoğu negatif iddia doğru olsa da

bu efsane doğru değil. Margarin

bitkisel yağın ısıtılarak hidrojenle sertleştirilmesiyle elde edilir. Bir başka deyişle

oda sıcaklığında katı kalacak noktaya kadar doyurulur. Bundan sonra

yağa benzeyen beyaz bir görüntü vermek için başka malzemelerle karıştırılır. Sarı gıda boyası da eklenerek işlem tamamlanır. Hiçbir maddeden alınan bir molekül

margarine eklendiğinde onu plastiğe dönüştüremez.
YANLIŞ: Katolik papazlar evlenemez
DOĞRU: Bu durumu aydınlatmak için öncelikle Katolik Kilisesi’nin yapısını anlamamız gerekir. Hıristiyan âleminde farklı kiliseler vardır. Bunlardan en yaygın olanı ise Roma Katolik Kilisesi’dir. Bunun dışında Doğu Katolik Kilisesi vardır. Bu iki kilise de Papa’nın yetki sınırları içinde yer alır ve aynı doktrinlere inanır. İki grup arasında pek çok fark vardır ve bunların hepsi ibadet tarzları ve belli kurallarla ilgilidir. Doğu Kilisesi’nde papazlar evlenebilirler

ancak evli bir papaz piskopos olamaz. Aynı durum zaman zaman Roma Kilisesi’nde de yaşanır. İngiliz Kilisesi gibi diğer dinlerin rahiplerinin (eğer dinlerini reddederek Katolik olurlarsa)

evli olsalar bile

papaz olmalarına izin verilir. Dolayısıyla evli papazlar Roma Katolik Kilisesi’nin her kesiminde bulunur.
YANLIŞ: Kahve

sarhoş bir insanı ayıltır.
DOĞRU: Yanlış! Alkol

vücut tarafından sabit bir oranda (bir birim olan 8 gr.’ı yaklaşık bir saatte) metabolize edilir ve bunu hızlandırmanın hiçbir yolu yoktur. Bir büyük boy birada (yarım litre) iki birim alkol vardır. Dolayısıyla iki büyük bira içerseniz

kanınızdaki alkol seviyesinin sıfırlanması dört saat alacaktır. Kahve yalnızca sizin daha uyanık bir sarhoş olmanızı sağlar. En iyisi alkolün etkilerinin kendiliğinden geçmesini beklemektir.
YANLIŞ: Ispanak insanı güçlendirir – tıpkı Temel Reis gibi!
DOĞRU: Bu efsane

ıspanağın demir açısından zengin olduğu gerçeğinden ileri gelir. Fakat tam bu noktada bir hata yapılıyor

çünkü aslında ıspanakta sanıldığı kadar çok demir bulunmaz. İster inanın ister inanmayın

bu efsane bir el yazısı hatasından kaynaklanmaktadır. 1870’de bir doktor ondalık işaretini yanlış yere koyduğu için

ıspanağı olduğundan on kat fazla demir içeriyor gibi göstermiş oldu.
YANLIŞ: Adolf Hitler vejetaryendi ve alkollü içki kullanmazdı.
DOĞRU: Çok yaygın olan bu efsane

inanılmaz derecede popülerdir

çünkü tarihin en korkunç soykırımına sebep olmuş birinin hayvanları sevmesi ve onları yememesi ironik bir durum oluşturur. Burada doğru olan tek şey Hitler’in sebze ağırlıklı bir beslenme tarzını tercih etmiş olduğudur. Ancak alman sosisi ve domuz eti yemeyi de bir o kadar severdi. İçkide ise Hitler’in tercihi bira ve sulandırılmış şaraptı.
YANLIŞ: Alexander Graham Bell telefonu icat etti.
DOĞRU: Hepimiz Graham Bell’in telefonu icat ettiği ve ilk olarak sekreteri Watson’ı aradığıyla ilgili hikâyeyi duymuşuzdur. Fakat aslında çalışan ilk telefon bundan 15 yıl önce

Alman bir mucit olan Philipp Reis tarafından icat edilmişti. “Reis Telephon” ismini verdiği bu cihazı

ilk olarak 1861’de sunmuştu. Reis Telephon

müzik notalarını oldukça net olarak

ancak insan sesini zayıf bir şekilde iletebiliyordu. İnsan sesinin tel üzerinden ilk iletiminin Reis tarafından üretilen cihazla gerçekleştirildiği su götürmez bir gerçek. Ancak buna rağmen bütün övgüyü Bell alıyor.
YANLIŞ: Zıplayamayan tek memeli hayvan fildir.
DOĞRU: Öncelikle

yetişkin fillerin zıplayamadığını söylememiz gerek; tabii zıplamaktan kastedilen

hareketsiz pozisyondayken kendini yukarı doğru ittikten sonra bütün ayakların aynı anda havada olması durumuysa eğer… Fakat zıplayamama konusunda tek olduğuyla ilgili popüler efsanenin aksine

bu beceriksizlik yalnızca file ait değildir. Örneğin

Amerika’ya özgü

ismini “tembellik” kelimesinden (sloth) alan bir hayvan

yaşam tarzıyla da uyumlu olarak

zıplayamaz. Ayrıca

gergedan ve su aygırı da zıplayamayan memelilerdir

fakat fillerin aksine

koşarlarken dört ayaklarını birden aynı anda yerden kesebilirler.
YANLIŞ: Bir köpek yılı yedi insan yılına eşittir.
DOĞRU: Köpek yaşını insan yaşına eşitlemek için yapılan bu hesapta

normalde insanlarda 78 olan ortalama yaşam süresi

köpeklerde –insan yaşı cinsinden- 90’a kadar çıkar. Üstelik farklı köpek türlerinin ortalama yaşam süreleri büyük farklılıklar (6 yıldan 13 ve daha fazlası yıla kadar) gösterir. Ayrıca köpeklerin “çocukluk”ları oldukça kısa sürerken

orta yaş dönemleri oldukça uzundur. Dolayısıyla köpek yaşını insanınkiyle 1’e 7 şeklinde karşılaştırmak yanlıştır.
YANLIŞ: Kutup ayıları solaktır.
DOĞRU: Bu efsanenin nerden çıktığı tarihin karanlık dehlizlerine gömülmüştür. Hayatlarını kutup ayılarını araştırmaya adamış bilim adamları

bu hayvanların iki ellerini de aynı beceriyle kullanabildiklerini gözlemlemişlerdir. Bu efsanenin yayılma sebebi belki de

kutup ayılarının sol ellerini çok iyi kullanabildiklerini gören fakat sağ elleriyle de aynı şekilde çalışabildikleri gerçeğini göz ardı eden insanlar olabilir.
YANLIŞ: Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülen tek insan yapısıdır.
DOĞRU: Bu iddia pek çok açıdan yanlıştır. Öncelikle

dünyaya

Çin Seddi’ni görebilecek kadar yakın bir noktada bulunuyorsanız

karayolu ağlarını ve insan yapımı daha birçok objeyi görebiliyorsunuz demektir. Bir başka deyişle yalnızca Çin Seddi’nin göründüğü belli bir uzaklık yoktur. Dünyadan birkaç bin kilometre yüksekte ise insanoğlu tarafından yapılmış hiçbir şeyi görme olanağı yoktur.
Alıntıdır.