GENEL TOPİK

zumrut_ · 22-Haziran-2010, 02:07

Geçmişten Günümüze IMF İle Türkiye İlişkileri..

Geçmişten günümüze IMF ile İlişkiler

1945'den bu yana süren inişli çıkışlı ilişki...

Yayına Giriş: 01.10.2009 22:57:43
Güncelleme: 01.10.2009 22:57:43

1945’ten bugüne kadar gelen inişli çıkışlı bir ilişkiler manzumesinden söz ediyoruz.
Türkiye ile IMF arasında şimdiye kadar tam 19 stand-by anlaşması yapıldı.
20’nci anlaşma için de pazarlıklar sürüyor.
Peki bugüne nasıl gelindi, neler yaşandı?
İşte Türkiye-IMF İlişkisinin Geçmişi
Yıl 1945...
Dünya’nın savaştan çıktığı, yıkımın en üst seviyede olduğu dönem...
Yıkılan ekonomilere destek olmak, toparlanmayı hızlandırmak için çözüm aranırken bir uluslararası para fonu düşüncesi ortaya atıldı.
Geliştirilen bu düşünce sonrasında IMF, yani Uluslararası Para Fonu dünya sahnesindeki yerini aldı.
Dünya yıkımdan çıkış yolu ararken, Genç Cumhuriyet türkiye de kendi ekonomisini düze çıkartmaya çalışıyordu.
Türkiye-IMF ilişkileri 1947 yılında Türkiye’nin IMF’ye üye olması ile başladı.
Üye olundu, ama Türkiye borç para için IMF’nin kapısını hemen çalmadı.
İlk stand-by anlaşması 1958 yılında imzalandı.
İlk Kredi 1961’de Çekildi
Türkiye bu anlaşmanın ardından 1961 yılının ilk günü IMF’den ilk kredisini çekti.
Ardından da stand- by anlaşmaları birbirini izledi.
Türkiye 1970 yılına kadar tam 10 kez IMF ile masaya oturdu ve her yıl bir stand-by anlaşması imzalandı.
Ta ki 1970’deki siyasi belirsizlik ortaya çıkıncaya kadar.
Bu dönemde IMF ile ilişkiler 4 yıl boyunca dondu.
Daha sonra düzelen ilişkilerin bir diğer ayağında, 1980’den itibaren Dünya Bankası da olmaya başladı.
Ekonomide Liberalleşme ve Dışa Açılma Dönemi Başlıyor
Dünya Bankası ile yapılan 5 anlaşma ile ekonomide liberalleşme ve dışa açılma dönemi başlıyordu.
1983 yılında yapılan genel seçimlerin ardından IMF ile bir stand-by daha yapıldı.
Bu anlaşma sonrasında Türkiye 11 yıl IMF’nin kapısından bile geçmedi.
Dış finansman sağlamak konusunda sıkıntı çekmeyen Türkiye ekonomisi, bu süre içerisinde kendi yağıyla kavrulmayı başardı.
Kara Günler Başladı
1994 yılında patlak veren krizle Türkiye ekonomisinin kara günleri başladı.
İki ayda lira yüzde 60 değer kaybetti.
Tekrar IMF’in kapısı çalındı.
Aynı yıl içerisinde iki kez IMF ile masaya oturuldu.
Bu tarihten itibaren IMF yetkilileri Türkiye’yi sık sık ziyaret etmeye başladı.
2000’li yıllara gelindiğinde ise IMF artık Türkiye’de bir temsilcilik açmıştı.
2005’te devreye giren ve 10 milyar lirayı bulan son stand-by anlaşması, 2008 Mayıs’ta sona erdi.
Bundan sonra yeni bir anlaşma yapılmadı, ancak bir buçuk yıldır IMF Türkiye’nin yine gündeminde. İşte böyle bir ortamda İstanbul IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantılarına ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda

Tugay NAYKI · 22-Haziran-2010, 17:58

Bilgilendirme için teşekkürler zümrüt hanım..

1961'de girmişler ilk krediyi vermişler bağımlı hale getirmişler, Türkiye'yi emperyalizmin kucağına atmışlar ve o gün bugündür o kucaktan kalkamamışız, hala oturuyoruz, ne güzel..!

Fatih GÜRIŞIK · 03-Temmuz-2010, 21:40

Türkiye'nin IMF'ye üye oluşu 1947'de İsmet Paşa dönemine ve ilk krediyi alışı da askeri cuntanın ülkeyi yönettiği 1961 MBK dönemine denk geliyor,Menderes'i idama götüren MBK'cılar demek ki Menderes'e izafe ettikleri ithamları bizzat kendileri yapmışlar.oldukça manidar,teşekkürler Zümrüt Hanım..

gokhans · 04-Temmuz-2010, 00:23

Halbuki bu günlerde herşey ne güzel Türkiye için

22-Haziran-2010, 02:07	#1 (permalink)
zumrut_ Zümrüt Üye Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009 Ad- Soyad: zumrut Bulunduğu yer: Yurt dışı Mesajlar: 1.249 Teşekkürleri: 1.215 762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.	Geçmişten Günümüze IMF İle Türkiye İlişkileri.. Geçmişten Günümüze IMF İle Türkiye İlişkileri.. Geçmişten günümüze IMF ile İlişkiler 1945'den bu yana süren inişli çıkışlı ilişki... Yayına Giriş: 01.10.2009 22:57:43 Güncelleme: 01.10.2009 22:57:43 1945’ten bugüne kadar gelen inişli çıkışlı bir ilişkiler manzumesinden söz ediyoruz. Türkiye ile IMF arasında şimdiye kadar tam 19 stand-by anlaşması yapıldı. 20’nci anlaşma için de pazarlıklar sürüyor. Peki bugüne nasıl gelindi, neler yaşandı? İşte Türkiye-IMF İlişkisinin Geçmişi Yıl 1945... Dünya’nın savaştan çıktığı, yıkımın en üst seviyede olduğu dönem... Yıkılan ekonomilere destek olmak, toparlanmayı hızlandırmak için çözüm aranırken bir uluslararası para fonu düşüncesi ortaya atıldı. Geliştirilen bu düşünce sonrasında IMF, yani Uluslararası Para Fonu dünya sahnesindeki yerini aldı. Dünya yıkımdan çıkış yolu ararken, Genç Cumhuriyet türkiye de kendi ekonomisini düze çıkartmaya çalışıyordu. Türkiye-IMF ilişkileri 1947 yılında Türkiye’nin IMF’ye üye olması ile başladı. Üye olundu, ama Türkiye borç para için IMF’nin kapısını hemen çalmadı. İlk stand-by anlaşması 1958 yılında imzalandı. İlk Kredi 1961’de Çekildi Türkiye bu anlaşmanın ardından 1961 yılının ilk günü IMF’den ilk kredisini çekti. Ardından da stand- by anlaşmaları birbirini izledi. Türkiye 1970 yılına kadar tam 10 kez IMF ile masaya oturdu ve her yıl bir stand-by anlaşması imzalandı. Ta ki 1970’deki siyasi belirsizlik ortaya çıkıncaya kadar. Bu dönemde IMF ile ilişkiler 4 yıl boyunca dondu. Daha sonra düzelen ilişkilerin bir diğer ayağında, 1980’den itibaren Dünya Bankası da olmaya başladı. Ekonomide Liberalleşme ve Dışa Açılma Dönemi Başlıyor Dünya Bankası ile yapılan 5 anlaşma ile ekonomide liberalleşme ve dışa açılma dönemi başlıyordu. 1983 yılında yapılan genel seçimlerin ardından IMF ile bir stand-by daha yapıldı. Bu anlaşma sonrasında Türkiye 11 yıl IMF’nin kapısından bile geçmedi. Dış finansman sağlamak konusunda sıkıntı çekmeyen Türkiye ekonomisi, bu süre içerisinde kendi yağıyla kavrulmayı başardı. Kara Günler Başladı 1994 yılında patlak veren krizle Türkiye ekonomisinin kara günleri başladı. İki ayda lira yüzde 60 değer kaybetti. Tekrar IMF’in kapısı çalındı. Aynı yıl içerisinde iki kez IMF ile masaya oturuldu. Bu tarihten itibaren IMF yetkilileri Türkiye’yi sık sık ziyaret etmeye başladı. 2000’li yıllara gelindiğinde ise IMF artık Türkiye’de bir temsilcilik açmıştı. 2005’te devreye giren ve 10 milyar lirayı bulan son stand-by anlaşması, 2008 Mayıs’ta sona erdi. Bundan sonra yeni bir anlaşma yapılmadı, ancak bir buçuk yıldır IMF Türkiye’nin yine gündeminde. İşte böyle bir ortamda İstanbul IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Kaynak: Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda

22-Haziran-2010, 17:58	#2 (permalink)
Tugay NAYKI Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Mustafa Yıldız Mesajlar: 4.878 Teşekkürleri: 2.435 1.608 mesajına 9.665 kere teşekkür edildi.	Bilgilendirme için teşekkürler zümrüt hanım.. 1961'de girmişler ilk krediyi vermişler bağımlı hale getirmişler, Türkiye'yi emperyalizmin kucağına atmışlar ve o gün bugündür o kucaktan kalkamamışız, hala oturuyoruz, ne güzel..! __________________ ''Bu topraklar bomboş arsalar değildir, adı Vatandır. Vatan; Dünyada, parası, fiyatı, karşılığı, borsası, piyasası olmayan tek şeyin adıdır.'' Nihat GENÇ Cumhuriyet onurla yaşar! Cumhuriyet bağımsızlıktır, onurumuzdur, dirliğimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dır, Yunus Emre'dir, bütün bu değerleri çocuklarımıza anlatmaktır. Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasın, yıkılır bir tanesi daha yapılır. Nihat GENÇ[/SIZE]

04-Temmuz-2010, 00:23	#4 (permalink)
gokhans Süper Moderatör Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: ANKARA Mesajlar: 388 Teşekkürleri: 540 118 mesajına 688 kere teşekkür edildi.	Halbuki bu günlerde herşey ne güzel Türkiye için __________________ Biraz okuyalım ne olur! Bizim bilmediğimiz şey, yok demek değildir.

LinkBacks (?) LinkBack to this Thread: https://www.bizimcografya.com/siyasi-ve-jeopolitik-cografya/5494-gecmisten-gunumuze-imf-ile-turkiye-iliskileri.html
Konuyu Başlatan	For	Type	Tarih	Hits
Untitled document	This thread	Refback	11-Ekim-2012 11:06	6

03-Temmuz-2010, 21:40	#3 (permalink)
Fatih GÜRIŞIK Özel Üye Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: Kayseri Yaş: 43 Mesajlar: 983 Teşekkürleri: 856 476 mesajına 1.541 kere teşekkür edildi.	Türkiye'nin IMF'ye üye oluşu 1947'de İsmet Paşa dönemine ve ilk krediyi alışı da askeri cuntanın ülkeyi yönettiği 1961 MBK dönemine denk geliyor,Menderes'i idama götüren MBK'cılar demek ki Menderes'e izafe ettikleri ithamları bizzat kendileri yapmışlar.oldukça manidar,teşekkürler Zümrüt Hanım..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)