![]() | |
Alıntı:
|
Alıntı:
Heyecan istiyorum ama tık yok bende :D . |
Pazar günü yapılacak olan sınavda tüm öğrencilere zihin açıklığı ve üstün başarılar diliyorum, Sınava benim kızımda girecek ,bende kendi okulumda sınavda görevliyim,salonumdaki öğrencilere baktıkça kızım aklıma geleceği için bu görevim diğerlerinden çok daha farklı olacaktır sanırım :) Pazar günü herkesin hedefi tam 12 den vurması dileklerimle........... http://i41.tinypic.com/332clc0.jpg |
Bugün zor birgündü ee malum yarında okul var yatmak için geçiktim bile Allah kolaylık versin sizlere ...iyi geceler coğrafya severler...:) |
İyi geceler Özgecim.. Moral bozmak yok kesinlikle :) |
Herkese merhaba :) Bugünlerde çok mutluyum :) Herşeyin yolunda gitmesi beni oldukça mutlu ediyor.Tabi bunda kardeşimin iyi geçen sınavınında payı var :) Bir şarkı hediye etmek istiyorum tüm site sakinlerimize :) yıldız usmonova feat. yaşar günaçgün - seni severdim / fizy. |
Alıntı:
|
Teşekkür ederim Mustafa hocam.Şu 3 günlük dünyada kötülükten ne cıkar değil mi ? |
İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çift yasardi. Fleming'di adi. Günlerden bir gün tarlada çalisirken bir çiglik duydu. Hemen sesin geldigi yere kostu. Bir de bakti ki beline kadar batakliga batmis bir çocuk, kurtulmak için çirpinip duruyor. Çocukcagiz bir yandan da avazi çiktigi kadar bagiriyordu. Çiftçi çocugu batakliktan çikardi ve acili bir ölümden kurtardi.. Ertesi gün Fleming'in evinin önüne gelen gösterisli arabadan sik giyimli bir aristokrat indi. Çiftçinin kurtardigi çocugun babasi olarak tanitti kendini. ''Oglumu kurtardiniz, size bunun karsiligini vermek istiyorum'' dedi. Yoksul ve onurlu Fleming ''Kabul edemem!'' diyerek ödülü geri çevirdi. Tam bu sirada kapidan çiftçinin küçük oglu göründü. ''Bu senin oglun mu?'' diye sordu aristokrat. Çiftçi gururla ''Evet!'' dedi. Aristokrat devam etti: ''Gel seninle bir anlasma yapalim. Oglunu bana ver iyi bir egitim almasini saglayayim. Eger karakteri babasina benziyorsa ilerde gurur duyacagin bir kisi olur.'' Bu konusmalar sonunda Fleming'in oglu aristokratin desteginde egitim gördü. Aradan yillar geçti. Çiftçi Fleming'in oglu Londra'daki St. Mary's Hospital Tip Fakültesi'nden mezun oldu ve tüm dünyaya adini penisilini bulan Sir Alexander Fleming olarak duyurdu. Bir süre sonra aristokratin oglu zatürreye yakalandi. Onu ne mi kurtardi? Penisilin! Aristokratin adi: Lord Randolp Churchill. Oglunun adi: Sir Winston Churchill. Kurtaran doktor: Çiftçinin oglu Sir Alexander Fleming. Paraya gereksiniminiz yokmus gibi çalisin. Hiç aci çekmemis gibi sevin. Hiçbir sey beklemeden verin. Karsiligi nasil olsa gelecektir |
Howard, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve okul giderlerini karşılamak için kapı kapı dolaşarak eşyalar satıyordu. O gün, hiçbir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı. Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi. Kapıyı açan sevimli genç bayanı görünce utandı. Yiyecek bir şeyler yerine "Affedersiniz, bir bardak su rica edebilir miyim?" diyebildi yalnızca. Genç bayan, çocuğun aç olabileceğini düşünerek kocaman bir bardak süt getirdi ona. Çocuk, sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra: "Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?"diye sordu genç bayana. Genç bayan: "Borcunuz yok" diyerek, yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti; "Annem, gösterdiğimiz şefkat ve nezaket karşılığı olarak asla bir bedel ödenmesini beklemememizi öğretti bize" dedi. Çocuk: "O halde çok teşekkürler, yürekten teşekkür ederim size" dedi. Howard Kelly, evin önünden ayrıldığı zaman kendisini yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak da güçlü hissediyordu. Yıllar sonra genç bayan çok ender rastlanan bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar çaresiz kalınca, hastalığı ile ilgili araştırmalar yapılması için onu büyük kente gönderdiler. Dr. Howard Kelly, konsültasyon yapması için çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan bayanı ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını kurtarmak için elinden geleni yaptı. Uzun süren tedaviden sonra bayan sağlığına kavuştu. Dr. Kelly, denetlemesi için önüne getirilen faturaya şöyle bir baktı ve üstüne birşeyler yazarak zarfın içine koydu ve hasta bayanın odasına gönderdi. Kadın elleri titreyerek aldı zarfı eline. Açmaya korkuyordu... Hastane faturasını asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan yaşamı boyunca bu faturayı ödemek için çalışacağını biliyordu. Sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş bir not dikkatini çekti. Kâğıtta şunlar yazılıydı: "Hastane giderlerinin tamamı bir bardak süt karşılığı ödenmiştir.". |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:51. | |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by BizimCografya.com® Copyright ©2008 - 2011, Baylas