|
SOHBET Bu alanda etik sınırlar içersinde sohbet yapabilirsiniz. |
| LinkBack | Seçenekler |
01-Eylül-2010, 00:43 | #2171 (permalink) |
Süper Moderatör Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Bulunduğu yer: ANKARA
Mesajlar: 388
Teşekkürleri: 540
118 mesajına 688 kere teşekkür edildi.
| Hoşbuldum Güngör abi...Gıpta edilecek gibi değil abi, tatil daha çok yorar insanı biliyosun
__________________ Biraz okuyalım ne olur! Bizim bilmediğimiz şey, yok demek değildir. |
01-Eylül-2010, 00:44 | #2172 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Güngör ÇOBAN Bulunduğu yer: ADANA Yaş: 64
Mesajlar: 2.806
Teşekkürleri: 1.690
1.107 mesajına 8.957 kere teşekkür edildi.
| |
03-Eylül-2010, 23:42 | #2173 (permalink) |
Süper Moderatör Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009
Mesajlar: 2.464
Teşekkürleri: 3.081
456 mesajına 1.430 kere teşekkür edildi.
| DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR HİKAYE............ İhtiyar Adam tapu dairesinden çıkarken sevinçliydi. Kendi kendine düşünüy...ordu; "-Oh. . Be ferahladım. Ölümlü dünya". Oturduğu evin tapusunu, çocuğunun üstüne kaydettirmişti. Tapu dairesinden çıktıktan sonra bir küçük lokantada öğle yemeğini yedi, vakit geçirmek için parkları dolaştı. Bir parkta Cem Karaca'nın şarkısı çalınıyordu; "Allah Yar! Allah Yar!". Akşama doğru eve gitmek için yola çıktı. Bir yandan düşünceler içindeydi; -Biz öldükten sonra bir sürü işlemle uğraşması gerek. Ne diye eziyet çeksin yavrum. Oğlunun kendisini nerdeyse zorla doktora götürüşü aklına geldi; "-Kerata amma ısrar etmişti. Sağlığıma verdiği önem kadar, ziyarete gelmeye de önem verse ya. " Bir an dalgınlaştı; "-Gerçi, gelin bizle geçinmeye çalışmıyor ama..." derin bir nefes aldı "-Boş ver canım, ne de olsa torunlarımın annesi.Eşine, çocuklarına iyi baksın da..." Biraz da kendini teselli etmek için söylendi ...biz bu gün varız, yarın yoğuz. " Evine yaklaşınca yine durgunlaştı, "-Bakalım hanım ne diyecek? Gelin gelip-gitmiyor diye biraz kırgın ama.... " Düşünceler içinde zili çalarken, güler yüzlü olmaya çalıştı; "-Yook, iyi oldu canım.Biz ölünce oğlan rahat edecek, kötü mü?" Hanımı kapıyı açtı. Gülümsemesini bozmamaya çalışarak hanımına; -Nasılsın hanım bu gün bakalım? Hanımı elindeki çiçek suladığı kabı gösterdi; -Ne yapayım, bir iki çiçekle uğraşıyorum yeşillik olsun diye. Eve girerken devam etti; -İnsan şehirde özlüyor çiçeği, yeşilliği. -Eee. . köy gibi olmaz buralar tabii. Kadının durgun yüzünde acı bir tebessüm dolaştı; -Köy gibi olmaz dimi? Şimdi köyde olsak ne güzel olurdu. İhtiyar Adam bir an yüzüne baktı hanımının; -Sen köyü pek sevmezdin! Geçen sene bir ay kalalım demiştim de -Ben torunları özlerim. " Diye tutturmuştun. Kadın, yüzünü çiçeklere doğru döndü; -Ne bileyim ben, düşündükçe bunalır oldum buralarda. İnsan çocukluğunun geçtiği yerleri özlüyor. Ağaçların altında, bahçelerde yürümeyi özlüyor. -Allah Allah ! Tamam hanım gideriz. Sen iste yeter ki. Hele havalar ısınsın biraz gideriz -Havalar Kim bilir ne zaman ısınır. Beklemek şart mı? -Yahu hanım, bunca yıllık eşimsin hala seni tam anladım diyemiyorum. Bir gün köye gitmem diye tutturuyorsun, bir gün de hemen gidelim diye. Dur da bu gün ne oldu anlatayım. Kadın endişeyle baktı kocasına; -Noldu, oğlanı mı gördün? -Yok canım, nerden göreyim ! Koltuğuna oturdu, koynundaki tapu kağıdını çıkardı. -Bu nedir biliyor musun? -Hayırdır? -Hanım, yarın n3e olacağı belli olmaz, vademiz gelir de ölürsek,oğlumuz kapı kapı uğraşmasın, diye evin tapusunu onun üstüne yaptım. Hanımının tepkisini beklerken, onun yüzündeki acı gülüşü gülümseme sandı.Hanımı fısıldar gibi söylendi; -Oğlumuz da bu gün buraya gelmişti, öğleden önce. -Öylemi, vay hayırsız. Demedin mi, 'uzun zamandır niye gelmiyon' diye.Seni üzülmesin diye söylemiyordum ama 'bizi unuttu', diye kızmaya başlamıştım. Torunları da getirdi mi? -Murat’ı getirmiş. O da "-Sıkıldım, gidelim. " Deyip durdu. -Vay kerata vay. akşam gelse de ben de görseydim. Neyse, hayırdır, gündüz vakti niye gelmiş ? Hanımı elindeki kapta suyu bitmiş olduğu halde, çiçekleri sular gibi durarak masadaki kağıdı gösterdi; -Şu kağıdı getirmiş. İhtiyar Adam, hanımının sesinde bir titreme hissetti ama emin olamadı.İçindeki sevinci kaybetmemeye çalışarak masadaki kağıda uzandı. Bir mahkeme kararı olduğunu gördü. Yaşlı kadın kızaran gözlerini kocasının görmemesine dikkat ederek, eşinin kolundan tuttu koltuğa oturmasını sağladı, tekrar çiçeklere doğru uzaklaştı. İhtiyar Adam, yakın gözlüğünü çıkardı ve içinden yavaş yavaş okudu. " Yaşı ilerlediği ve aklı muhakemesi yerinde olmadığına ve ekonomik varlığını idare ve idame edemeyeceği, ekteki doktor raporuyla da tespit edildiğinden, taşınır ve taşınmaz varlıklarının, resmi varisi oğlu Süleyman tarafından idaresine karar verilmiştir. " Resmi kağıt, yaşlı adamın elinden yavaşça yere kaydı. Başını yere eğdi, kağıda boş boş bakmaya başladı. Hanımı, gözlerini sildikten sonra çiçeklerin başından ayrılıp yanına geldi. Eşinin titreyen ellerini tuttu. İhtiyar Adam, oğlunun neden kendini doktora götürdüğünü anlamıştı.. Yüreğindeki sızıyı bastırmaya çalışarak; -Üç senedir uğramadık, köydeki ev ne haldedir? -Canım ne olacak, bir gün de temizlerim ben. -O evde, dizlerin üşürdü senin. İhtiyar kadın, daralan göğsünü hafifçe bastırdı, "Yüreğimin üşümesi daha kötü diye düşündü". -Merak etme, üşümem...üşümem... -Yarın mı gidelim diyordun? -Sen bilirsin bey. -Eşyaları bir taksiye atarsak, Son otobüse yetişiriz. -Olur. . Köyde zaten iyi kötü eşya var, ben hemen hazırlanırım. -Hazırlan. şu kağıdı da tapuyla beraber masaya koyuver, oğlan gelince aramasın. İhtiyar adam, içinden düşünüyordu, "-Dünya fani, Allah Yar" İhtiyar kadın, birileri gelmeden gitmek ister gibi telaşla hazırlanıyordu. Giysileri bir çantaya tıkıştırdı. Fotoğrafları duvardan toplarken oğlununkine bir an baktı, aldı, bir an düşünüp çantaya koymaktan vazgeçti. Masadaki kağıtların üstüne ters olarak bıraktı. En son duvardaki bir küçük patiği aldı, öptü. Bu büyük torununa ördüğü ama küçük gelmeye başlayınca hatıra olarak sakladığı mavi patiklerdi. Çantaya, fotoğrafların üstüne yerleştirirken, mavi patiklerin üstüne düşen göz yaşlarını yavaşça sildi. |
04-Eylül-2010, 16:27 | #2175 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Güngör ÇOBAN Bulunduğu yer: ADANA Yaş: 64
Mesajlar: 2.806
Teşekkürleri: 1.690
1.107 mesajına 8.957 kere teşekkür edildi.
| |
04-Eylül-2010, 17:50 | #2177 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Güngör ÇOBAN Bulunduğu yer: ADANA Yaş: 64
Mesajlar: 2.806
Teşekkürleri: 1.690
1.107 mesajına 8.957 kere teşekkür edildi.
| |
05-Eylül-2010, 01:02 | #2178 (permalink) |
Bizim Coğrafya Yöneticisi Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009 Ad- Soyad: Mustafa Yıldız
Mesajlar: 4.878
Teşekkürleri: 2.435
1.608 mesajına 9.665 kere teşekkür edildi.
| Sonrada bir uyuz bakan çıkıp Alionio için orası turistik tarihi yer değil diyebiliyor..!
__________________ ''Bu topraklar bomboş arsalar değildir, adı Vatandır. Vatan; Dünyada, parası, fiyatı, karşılığı, borsası, piyasası olmayan tek şeyin adıdır.'' Nihat GENÇ Cumhuriyet onurla yaşar! Cumhuriyet bağımsızlıktır, onurumuzdur, dirliğimizdir, bereketimizdir, Nasrettin Hoca'dır, Yunus Emre'dir, bütün bu değerleri çocuklarımıza anlatmaktır. Onur ve şeref kazınmış ve çıkartılmıştır bu topraklardan. Böyle cumhuriyet olacaksa hiç olmasın, yıkılır bir tanesi daha yapılır. Nihat GENÇ[/SIZE] |
07-Eylül-2010, 17:35 | #2179 (permalink) |
Süper Moderatör Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009
Mesajlar: 2.464
Teşekkürleri: 3.081
456 mesajına 1.430 kere teşekkür edildi.
| Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. Güneş onu yakıp kavurur... O da Tanrı'ya yakarı...r keşke güneş olsaydım diye. "Ol" der Tanrı. Güneş oluverir... Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz. ...Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur... Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur... Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur... Herşey karşısında eğilir. Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Ordan eser burdan eser, kaya bana mısın demez! Bildiniz ... Tanrı kaya olmasına da izin verir... Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı... Sırtında bir acı ile uyanır... Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır... Kaderini Sev , Belki Seninki En İyisidir... |
07-Eylül-2010, 17:36 | #2180 (permalink) |
Süper Moderatör Üyelik tarihi: 04-Haziran-2009
Mesajlar: 2.464
Teşekkürleri: 3.081
456 mesajına 1.430 kere teşekkür edildi.
| Düşün… Kim üzebilir seni senden başka? Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim mutlu ede...bilir seni, sen hazır değilsen? Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen? Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? Herşey sende başlar, sende biter… Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, Tükettirme içindeki yaşama sevgisini… |
Etiketler |
en uzun topik, en uzun topik rekoru, rekoru, topik, topik rekoru, topİk, uzun |
Konuyu Toplam 46 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 46 Misafir) | |
| |